sabii
SÂBİÎLER (MANDENLER)
Günümüzde toplam nüfusları ancak 20.000 kişi olan Mandenler, güney Irak’ta Dicle ve Fırat nehirlerinin birleştiği bölgede ve güney-batı İran’da oturmaktadırlar. Araplar tarafından “Sâbiî” (Subbi ya da Subbâ) biçiminde adlandırılan bu topluluk, kendilerine “Mandenler” (bilgili olanlar, arifler anlamında; İngilizcede Mandaeans) adını verir. Kendileri için kullandıkları bir diğer ad “Nasuralar”dır (kutsal öğretileri koruyanlar anlamında; İngilizcede Nasoraeans). Manden adı tüm topluluk üyeleri için kullanılırken, Nasura adı yalnızca din adamları, topluluğun ileri gelenleri ve ataları için kullanılır. Mandenler, ayrı bir dil olan Mandence konuşurlar. Sâbiî sözcüğü ise Mandence’de “vaftiz olmak” ya da “suya daldırmak” anlamına gelen “sab” fiilinden türetilmiştir ve Araplar tarafından, Mandenlerin en dikkat çeken ve sık uyguladıkları ibadetlerinden biri olan vaftiz uygulaması nedeniyle, bu topluluğa bir ad olarak verilmiştir.
Sâbiî; Anlam ve Mâhiyeti
Sâbiî kelimesi Arapçada bir dinden çıkıp başka bir dine giren kimse anlamındadır. Bunun için müşrikler, Rasulullah (s.a.s.)’ı sâbiî diye isimlendirdikleri olmuştur. Çünkü o, dinlerini reddedip yeni bir dine bağlanmıştır.[1] Buhârî ve Müslim’de Ebû Zer’in müslüman olma kıssası anlatılırken, İlk müslümanlardan beşinci olan Ebû Zer’in Kâbe çevresindeki müşriklere İslâm’a girdiğini haykırıp onları dâvet etmesi üzerine onu öldürmek için üstüne çullanan ve işkence eden müşriklerin “saldırın şu Sâbiî’ye” dedikleri ifade edilmektedir.[2] Bu sözü, lügat anlamında, din değiştiren, müslüman olan kimselere taktıkları ilk ad olarak verdikleri anlaşılmaktadır. İmam Kurtubî’ye göre, Sâbiîler, kitap ehlinden çıkmış olan kimselerin adıdır; çünkü Araplar, câhiliyye devrinde İslâm’a giren kimselere Sâbii oldu derlerdi.[3]