DÜNYAYI SARSACAK KAYIP KİTAP: Apokrifal

Bu kitap hem Türkiye`yi hem de Hıristiyan dünyasını sarsacak: İNCİL`in orjinali bulundu. İsrail Cumhurbaşkanı İsak Rabin`in torunu Viktoria Rabin bu vesile ile müslüman oldu ve katledildi! TÜMÜ GERÇEK, HEPSİ BU KİTAPTA!

Bu kitaptaki olayların ve kişilerin hepsi gerçektir..

1981 yılında Hakkari`de köylüler tarafından bir mağarada lahit içerisinde eski bir elyazması bir kitap bulunur. Aramice uzmanı Doç. Dr. Hamza Hocagil kısa süre sonra söz konusu metnin Arami dilinde fakat Süryani alfabesiyle yazılmış bir İncil metni olduğunu anlar.

Birinci yüzyıla ait otantik İncil`in ortaya çıkması tüm dinleri ilgilendiren bir konudur. Gerek Hz. İsa`nın tarihselliğinin, gerekse de İncil`in Kuran`la ne denli uyumlu olduğunun kanıtlanması çeşitli çevreleri rahatsız etmektedir. Hocagil 1983 yılında Özal`ın girişimleri ve Özel Harp Dairesi`nin kontrolünde İncil`i tercüme etmeye başlar. Ancak tercüme süreci bir süre sonra durdurulur.

Ancak İncil`in son sayfasında Aziz Barnabas`ın söz konusu İncil`i dört nüsha olarak yazdığını fark eden Hocagil, Nahit Şenoğul Paşa`nın yardımlarıyla bu kez diğer 3 İncil`in peşine düşer. Ardından biri hariç diğer 2 İncil de bulunur. Uluslar arası istihbarat örgütlerinin müdahil olduğu bu inanılmaz olaylar dizisinde olaya karışan bazı isimler hayatını kaybeder.

İncil`lerden biri İsrail`de bulunur. İsrail nüshasını bir Alman firmasının sponsorluğunda, İsrail Cumhurbaşkanı İsak Rabin`in torunu Viktoria Rabin ile birlikte çıkarır. Viktoria Rabin, İncil`in gerçek nüshalarını okuduğunda Müslüman olur. Fakat yaptığı kazı çalışmalarında 10 Emir ve Zebur`un izini sürerken, Etiyopyalı bir zenci tarafından öldürülür. İsrail`de bulunan İncil önce Vatikan`a satılmak istenir. Vatikan adına İncil ile igili görüşmelerde bulunan Kardinal Mario, `açıklanamayan bir sebeple` hayatını kaybeder. Olaylar, gizli bir örgütün planlaması ile çok farklı boyutlar kazanır.

İncil bu kez, bir yayınevi üzerinden Yunanistan`a satılır.

Olay, Kıbrıs`ta bulunan güvenlik güçlerinin 1996 yılında Kıbrıs`ta Aziz Barnabas`ın mezarını soydukları iddiası ile farklı bir boyut kazanır. Askerler mezardan ne almışlardır? KKTC`de soygunu araştıran Gazeteci Kutlu Adalı, aldığı tehditlerden kısa bir süre sonra öldürülür. Kutlu Adalı`nın eşi İlkay Adalı cinayeti Avrupa İnsan Hakları mahkemesine götürür ve Türkiye olayın aydınlanması için gereken özeni göstermediği gerekçesiyle mahkum olur. Adalı öldürülmeden kısa süre önce, Abdullah Çatlı`nın Kıbrıs`a geldiği tespit edilir. Adalı Davası`nda projektörlerin çevrildiği isimlerden en ilginci de, Türk Silahlı Kuvvetleri adına iki Ergenekon zanlısını ziyaret eden Korgeneral Galip Mendi`dir. Şu anda Korgeneral rütbesinde olan Mendi, o sırada KKTC Sivil Savunma Teşkilat Başkanı`dır.

Bugün, Aramice Uzmanı Hamza Hocagil`in Genelkurmay Başkanlığı Özel Harp Dairesi`nde özel güvenlikli bir bölümde saklandığını iddia ettiği nüshalar açıklanırsa, dinler tarihi başta olmak üzere, tarih yeniden yazılacaktır.

ARMAGEDON kitabıyla Türkiye`de araştırmacı yazarlığın en önemli eserini veren Aydoğan Vatandaş, bu kez hem Türkiye`yi, hem de tüm dünyayı sarsacak bilgilerle okurlarıyla buluşuyor.

1 Eylül`de piyasaya çıkacak kitabı BURAYA TIKLAYARAK indirimli olarak satın alabilirsiniz:

Kitabın Vatan Gazetesi`nde yer alan diğer bir tanıtım metni:

Barnabas İncili`nin büyük sırrı

1981 yılında Şırnak`ın Uludere İlçesi`ndeki bir mağarada avdan dönen köylüler bir kitap buldu

Kitabı alan Babat Aşireti Lideri Korucubaşı Hazım Babat`ın babası Ferhan Babat kime götürse kitapta ne yazıldığını çözemedi.

Kitabın papirüse yazılı iki sayfası Aramice uzmanı Hamza Hocagil`e götürüldü. Hocagil, kitabın Süryani alfabesiyle Aramice, yani Hz. İsa`nın dilinde yazıldığını söyledi. Kitap`ın Barnabas İncili olduğunu anlayan Hocagil, ilk cümleleri tercüme etti: `Ben Kıbrıslı Barnabius... Tespihe layık âlemlerin Rabbi`nden bir bütün olarak, Ruhu`l Kudüs`le Meşaha`ya vahyolunanı tıpkı İsa`dan duyduğum gibi, sadakatle, 48 gök yılları sonunda, dördüncü nüsha olarak aynen yazıyorum.`

Ve asıl hikâye bundan sonra başladı...

Varlığı özellikle Hıristiyan ve Müslüman ilahiyatçıları arasında da tartışma konusu olan `Barnabas İncili`nin ucu Ergenekon`a ve Genelkurmay Başkanlığı Özel Harp Dairesi`ne kadar uzandı... Bu iddialar, çalışmalarını ABD`de sürdüren araştırmacı-yazar Aydoğan Vatandaş`ın önümüzdeki günlerde Timaş Yayınları`ndan piyasaya çıkacak olan `Apokrifal` (Halktan gizlenen) adlı kitabında yer alıyor.

Yıl 1981... Yer Şırnak, Uludere...

Barnabas İncili`nin hikâyesi avdan dönen köylülerin Uludere yakınlarında bir mağaraya girmeleriyle başlıyor. Köpekleri mağarada kaybolan köylüler, köpeklerini aramaya başlıyor. Köpeğin sesi çok derinlerden geliyor; mağaranın içindeki bir kuyudan. Bir urgan alıp, kuyunun içine giriyorlar. Karşılaştıkları manzara ise tüyleri diken diken etmeye yetiyor. Köylüler, taştan yontma bir oda içerisinde bir lahit ve bazı eşyalarla karşılaşıyorlar.

Önce Hz. İsa`ya ait bir madalyonu çıkarıyorlar. Lahitin kapağını açıyorlar; bir ceset ve üzerinde bir kitap. Buldukları kitap Babat Aşireti Lideri Korucubaşı Hazım Babat`ın babası Ferhan Babat`ın eline geçiyor. Ferhan Babat`ın kitabın tarihi değerini anlaması uzun sürmüyor ancak kime götürdüyse kitapta yazılanları çözemiyor. Papazlar dahil kimse kitabın hangi dilde yazıldığını anlamıyor.

Bu kez Babat, kitabı satmak için girişimlerde bulunuyor. Dönemin Malatya Milletvekili İsmail Hakkı Şengüler`e bahsediyor kitaptan. Şengüler kitabı inceliyor ve kitabın önemini anlamak için iki sayfasını filolog Hamza Hocagil`e götürüyor...

Kayıp kitapla ilk temas

Hamza Hocagil, Aramice uzmanıydı. Aramice, Hz. İsa`nın ilk öğütlerini verdiği dildi. Hamza Hocagil, Türkiye`de bu dile vakıf birkaç kişiden biriydi. Hâlbuki Hıristiyan aleminin kabul ettiği dört İncil`den hiçbirinin Aramice orijinali yoktu. Tümü Grekçe`den yapılan tercümelerden oluşuyordu. En eskisi de dördüncü yüzyıla aitti.

Hocagil, papirüs üzerine yazılan sayfaları inceledikten sonra, yazının Arami dilinde ve Süryani alfabesiyle kaleme alındığını tespit ediyor. Ve kitabın ilk sayfasını tercüme ediyor: `Ben Kıbrıslı Barnabius... Tespihe layık âlemlerin Rabbinden bir bütün olarak, Ruhu`l Kudüs`le Meşaha`ya vahyolunanı tıpkı İsa`dan duyduğum gibi, sadakatle, 48 gök yılları sonunda, dördüncü nüsha olarak aynen yazıyorum.`

Hocagil, Malatya Milletvekili Şengüler`e heyecan içinde `Bu kitap Barnabas İncili` diyor. Ve Şengüler, Barnabas İncili`ni satın almak için Ferhan Babat`a 280 bin doları ödemeyi kabul ediyor. Hocagil`e göre bu eser, iki bin yıllık kayıp otantik İncil`di. İncil, Hz. İsa`nın vahiy kâtibi Aziz Barnabas tarafından yazılmıştı!

İncil, Özel Harp Dairesi`nin kasasında

Peki bundan sonra ne oluyor? İşte Hollywood filmlerine taş çıkartacak hikâye asıl buradan sonra başlıyor. Kitabın yazarı Aydoğan Vatandaş, Hamza Hocagil`le görüşüyor ve sır perdesini aralıyor. Hamza Hocagil yaşananları şöyle anlatıyor: `Ferhan Babat`la anlaşmaya varılmıştı. Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan`ın babası Mehmet Ali Arslan ile birlikte İncil`i teslim almaya gittik. Ancak o sırada beklenmedik bir şey oldu. İncil bize teslim edilemeden jandarmanın eline geçti. İki yıl boyunca jandarma karargâhında saklı tutuldu. Daha sonra Kemal Başer Paşa`dan alınarak Genelkurmay Özel Harp Dairesi`nin eline geçti.`

Hamza Hocagil, her şeye rağmen Barnabas İncili`nin peşini bırakmamıştı. Hocagil, dönemin başbakanı ve hemşehrisi Turgut Özal`a 1996 yılında konuyu açtığını söylüyor: `Konuyu kendisine anlattıktan sonra beni Özel Harpçi Orgeneral Sami Karamısır Paşa`ya gönderdi. Önce beni epey sorguladılar, amacımın ne olduğunu anlamak istiyorlardı. Ben kitabın sadece tercüme boyutuyla ilgilendiğimi söyledim. Ardından İstanbul Balmumcu`da bulunan Özel Harp Karargâhı`nda Sami Karamısır Paşa ve MİT Müsteşarlığı da yapmış olan ve hâlen hayatta olan Hayri Ündül Paşa`nın görevlendirmesiyle tercüme çalışmasına başladım.`

Bu görevlendirmenin ardından Hamza Hocagil Ankara`da bulunan, o zamanki adıyla Özel Harp Dairesi Başkanlığı`na gidiyor: `Kitabı ilk orada gördüm. Birkaç demir kapıyı aştıktan sonra ulaşılan bir yerdeydi. Kitap, 1987 yılında Sami Karamısır Paşa ve Hayri Ündül Paşa`nın bilgisi dahilinde İstanbul Balmumcu`da bulunan Özel Harp Karargâhı`nda tercüme etmem için bana verildi. Ben burada her gün tercüme çalışmalarını yapıyordum. Tercüme parası da bana Harp Akademileri Komutanı Nahit Şenoğul Paşa tarafından veriliyordu. Nahit Paşa daha sonra bana Harp Akademileri`nde Koruyucu Envanter dersleri de verdirtti. Bu süre içerisinde İncil`in 19 sayfasını Özel Harp Dairesi`ne bağlı subayların kontrolünde inceledim`

On Emir`in yerini bildiriyor

Hocagil, Barnabas İncili`nde nelerin yazdığıyla ilgili de şunları söylüyor: `Tevhitten başka bir şey yoktu. Zikrullah vardı. İbadet etmenin önemi, Allah`a eş koşmama, bu arada komşulara yardımcı olma, Lut Kavmi ile ilgili bazı uyarıcı bilgiler ile ilgili ibret alınmasını öğütleyen bir kıssa vardı. Dikkatimi çeken bir şey daha vardı. Ayette, `Bir peygamber gelecek, ona tabi olanlar, dolgun başaklar gibi olacak(!)` diyordu.`

Hocagil, Barnabas İncili`nin son sayfasında, Aziz Barnabas`ın bu incili dört nüsha olarak yazdığını ve diğer üç nüshanın da yerlerini belirttiğini söylüyor: `İnciller`in biri İsrail`de, diğeri Arabistan Yarımadası`nda diğeri ise Kuzey Irak`ta Süleymaniye Zaho taraflarındaydı. Orgeneral Nahit Şenoğul Paşa`nın verdiği Barnabas İncili`nin son sayfalarında Hz. Davut`un kendi eliyle yazdığı Aramca Zebur ve Hz. Harun`un bakır levhalara yazdığı On Emir`in nerede olduğuna ilişkin bilgiler de vardı.`

Veli Küçük adı burada da karşımıza çıktı

Hocagil, Hz. Davut`un Sarayı`nda bulunan İncili de tercüme ettiğini söylüyor: `Bu tercümeyi Almanca ve İngilizce olarak Yunanistan`daki Markos Yayıncılık için yaptım. Genelkurmay`daki İncil`le İsrail`de bulduğumuzun tek farkı tefsirli oluşuydu. Barnabas, Uludere`de bulunan İncil`e bazı şerhler düşmüştü. Tercüme parası olarak 15 bin dolara anlaşmıştım.`

Hocagil, Markos Yayıncılık`la aracı olanın ise ismini söylüyor. Bu isim, son günlerde adını sıkça duyduğumuz Ergenekon Soruşturması`nın bir numaralı sanıklarından: `Aracı, Adem Taşdemir`di. Taşdemir, Ergenekon`un kilit ismi Tuncay Güney`le birlikte `cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak` iddiasıyla gözaltına alınmış, daha sonra serbest bırakılmıştı. Taşdemir`in bir özelliği de Emekli Tuğgeneral Veli Küçük`ün yaveri olmasıydı!` Hamza Hocagil`in bir başka iddiası ise Barnabas İncili`nin hâlâ Genelkurmay Özel Harp Dairesi`nde olduğu yönünde...

DÜNYAYI SARSACAK KAYIP KİTAP: Apokrifal yorumları

  • Image Description
    Misafir
    15.01.2009

    bismillahirrahmanırrahim
    allahın andı şüphesiz gerçek olacak ve allah nurunu tamamlayacaktır.

  • Image Description
    Misafir
    17.02.2009

    Çok ilginç

  • Image Description
    efsane
    23.03.2009

    Bu yazılanlar hiç ilginç olmamakla birlikte, inandığınız tanrının nurunu tamamlaması mucizeside oldukça sıradan ve kara cahil bir bakış açısıdır. Bu yazılanların ötesinde kitabı dahi okusanız yinede davincinin şifresi adlı kitaptan alacağınız bilgilerden bile daha fazla aydınlanamayacağınız ortada.Çünki yukarıda okuduğunuz yazıların oluşturduğu kitap ''davincinin şifresi'' adlı kitabın sadece bir paragrafı kadar düşündürücü olabilir.Körü körüne inançlı olmayı kendinize ne kadar yakıştırabildiğinizle alakalı bir durum bu.İnancınızın sorgulanabilirliği ne kadar ileri seviyedeyse bilinki inancınızda bir o kadar köklüdür.Dinler hakkında bilgi sahibi olmak sadece bir kaç yeni nesil yazarın yazdıkları ile mümkün değildir.Edebiyatın yanı sıra sanatın diğer tüm dallarında dinlerden izler bulabilmek mümkün.Tarihte görülmüş bu yasaklama olayları insanları sanattan yardım almaya zorlamıştır.Örneğin İncilin araştırılmasını yasaklayan Vatikan'a karşı tüm efsane sanatçılar şifreli bir şekilde bazı bilgiler bırakmışlardır.Da Vinci, Botticelli, Poussin, Bernini, Mozart ve Victor Hugo'nun yasaklanan eserlerinde ,Sir Gawain ve Yeşil Şövalye, Kral Arthur ve Uyuyan Güzel gibi efsanelerde ve Victor Hugo'nun Notre Dame 'in Kamburu ve Mozart'ın Sihirli Flüt'ünde şifrelenmiş bilgiler vardır.Bunları ikonografi uzmanları ortaya çıkartır ve mümkün olduğunca (yasaklamaları ve engellemeleri olabildiğince aşarak) insanlığı aydınlatır.Sonuç olarak ne kadar araştırma yaparsanız kendinizi sorgulamak için o kadar donanımlı olmuş olacaksınız.Unutmayın sizin inancınızın tam tersini iddea edenler dahi size , sizden daha fazla rahatsız edici osru soramazlar.Kimseye bir şey açıklamak ya da ispatlamak için değil, sadece kendi inancınızı gerçekten ele almak ve kendinizle yüzleşmek için yapın bu araştırmaları.Kendinizle yüzleştikçe ,ne kadar yüce olduğunuzuda keşfedeceksiniz.

  • Image Description
    yhmaster
    27.05.2009

    ne kadar ilginç olabilirki .......
    bir kitap yada bazı teoremler üstünde konusurken somut ve kesin kanıtlara ihtiyaç vardır ben okurken bile suan süren ergenekon davsına baglanmasına sasırdım ne alaka yani ......
    kaldi ki sen kendine üniter ve büyük devlet diyorsun filistin için israile sert cıkıyorsun cok sey kazanabilecen bir kitap var ve bunu kamaoyundan ve halktan gizli tutuyorsun peki orda durunca eline ne geciyor israildeki bir kitap için mit cıa fbı gibi örgütler ortaklasa calısıyor ve pesine düseni öldürüyor bu aralar herkes o kadar iyi seneryo yazıyorki yakında benimki de piyasaya cıkar...
    bak istersen bir seneryo Mithat pasa nın aslında annesi rum mus ve kanı bozuk oldugu icin devlet işlerinde osmanlıyı zor durumda bırakmak icin cesitli entrikalara girmiş kendince bir kitap yazmıs ve bunu sırnakta bir magaraya yerlestirmiş bundan 200 yıl sonrada bir aşiret lideri bu kitabı bulmus ama sembolik harlerle yazıldıgı icin bu kitabı cözememiş ve bir millet vekiline götürmüs ......

    devamı yarın..

  • Image Description
    Misafir
    13.06.2009

    Bravo mükemmel bir roman olmuş entirikalar,cinayetler,gizli çeteler,kutsal metinler .... süslüpüslü bir beyaz perde romanı
    ama dikkatimi çeken iki nokta biri ergenekon diye adlandırılan bir takım insan örgütlenmesine bağlanıp gündemi yakalamak ve devamında bir yazar ismiyle verilen bir kitap reklamı.
    Bunca yazının dikkat çekmesini ve kafa bulandırıp sonrada kitap pazarlaması ne kadar güzel olmuş.
    Vay be ne ergenekonmuş ta 2000 yıllık olduğu öne sürülen incil sayfalarından bile çıkıyor ismi
    Yakında ademin oğullarının birbirini katletmesinin ardındada ergenekon vardı derlerse hiç şaşırmam
    Sizi gidi propagandacılar sizi ... :) ?

  • Image Description
    fado
    09.07.2009

    bu arkadaşıma kesinlikle katılıyorum,bu nedir yahu!!neyi nereye bağlasakta ergenekona dayandırıp çıkarımızı sağlasak amacıyla işi iyice abarttınız..tebrikler gerçekten(!)

  • Image Description
    kaan
    11.12.2009

    bence bu kitap çok iyi korunması gerekir ve gündemde tutulmaması gerekir öyle umut ediyorum kitap ta anlatıldığı gibi bir peygamber gelecek ki bu kuran da da bahsediliyor ve bu gelecek peygamberiin bu bulunan kitap hakkında da güzel yorumlrı olacaktır görüşündeyim

  • Image Description
    Misafir
    21.12.2009

    Sevgili arkadaşım yorumunu o kadar çok beğendim ki anlatamam. Alatmak istediğini şu cümleler ile desteklemek isterim bende nacizane. Siz inanç adamları insanın yaradılışında insanın YARATANIN suretinden olduğunu elbet bilirsiniz ama aramızda ki fark şudur; siz o sureti beden sanırsınız yani ET VE KEMİK fakat biz o suretin insanın aklı olduğu gerçeğini biliriz.

  • Image Description
    film izle
    31.12.2009

    Peki su an kitap bulabildimi acaba ?

  • Image Description
    acizkul
    01.01.2010

    Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi Daimen...*Hz.İsa dan mı bahsediyorsun . evet gelecek.... ama Hz.Muhammed(aleyhiselatü vesselam) Son Peygamberdir.Ve kainat onun yüzü suyu hürmetine yaratılmıştır...(bu bir kudsi hadistir)*

  • Image Description
    Misafir
    26.09.2011

    Peygamber (s.a.v) efendimizi yüceltmek güzel birşeyde bunu yaparken abartmakyanlış olur. Peygamber efendimiz (s.a.v) her fırsatta kendisinin bir mucizesi olmadığını, tek vazifesinin Alahın kelamını insanlara yaymak olduğunu defalarca söylemiştir ve bunuda yapmıştır. Tapılacak birtek Yaradan vardır gerisi onun kullarıdır bu nedenle Peygamber efendimize iltifat edelim derken onu ilahileştirmeyelim, hırıstiyanların İsaya tanrı demeleri gibi.
    Güzel kardeşim Kuran'ı tekrar oku ve anlamaya çalış. Aklını kullan insanoğlu heryere iyi veya kötü niyetle kendi yorumunu katmaktan vazgeçse ne iyi olur değilmi. Hatırlatırım, ne diyor?, "düşün doğru yoldasın"

  • Image Description
    anlayabilene
    26.09.2011

    "Peygamber efendimiz (s.a.v) her fırsatta kendisinin bir mucizesi olmadığını"

    deyinceye kadar ben mucize değilim diye söylediği hadisleri yazsaydınız keşke.. Ama yok! Kaynaksız atıyorsunuz. Zaten kimse peygamber mucize demiyor. Peygamberin mucizeleri diyor.. kimsenin ilahlaştırdığı da yok.. aklının ucunda gidersen herşeyi tersinden anlayabilirsin ancak

  • Image Description
    Misafir
    13.11.2011

    İnançlar var oluşları bakımınından zihne bağlıdır, doğrulukları açısından ise zihne bağlı değildir; neye inanıyorsak kendimiz açısından bu doğru olması gerekliliğin-dendir, kişi inançlarını hem doğru hem yanlış yapamaz, ve inancının doğru ve ya yanlış olduğunu hiç bir zaman kesinikle bilemez: Agnostik inançlı kişi (Bilinemezcilik) ateist olanla tam tersi inanca sahiptir; ateist olan kişi, Tanrı'nın (Allah'ın) yokluğunu düşünür; kesin bir inanç gösterir, agnostik olan kişi inancı Tanrı var olabilir de olmayabilir de kesin bir yargıya varmaz... Tanrı (Allah) var olduğunu sayan din felsefe içerisinde zihinseldir. Bilim de uğraşları içerisin de hayatın için de olan bir olgudur. Ne dinin görevi ne de bilimin görevi Tanrı (Allah) kavramını varlığını ve ya yokluğunu kanıtlayamaz...Dinleri ve Allah'ı var olduğunu kılan insandır... Benim inancıma göre: Gerçek hiç bir zaman bilinmezdir...

  • Image Description
    Misafir
    05.01.2012

    'Gerçek hiçbir zaman bilinemez' diyen İNSAN KARDEŞ, Bu söz, mantık gereği, GERÇEK diye bir şey YOKTUR ile eşdeğerdir ! bunu da iddia ediyorsanız o zaman hiçbirşeyi iddia etmeki ya da karşı çıkmak da boştur. Dolayısıyla sizin iddianızda yersizdir ..

  • Image Description
    sofu
    26.01.2012

    La İlahe İllallah, Muhammeden Rasulallah. Zaten kurtuluşa erecek olanlar delilsiz iman edenlerdir. zira şeytan delil çürütmekte pek hevesli pek marifetlidir kurbanım.

Konular