tevhid dini

Hak Din

Allah katında geçerli din yalnızca İslâm’dır (3/Âl-i İmrân, 19). “Kim İslâm'dan başka din ararsa, ondan asla kabul olunmaz ve o, âhirette zarara uğrayanlardan olur.” (3/Âl-i İmrân, 85). Denilebilir ki, yukarıda tanımlanan ‘din’in ölçülerine yalnızca İslâm uymaktadır. Öyleyse yalnızca İslâm, "din"dir. Diğerlerine din değil, ideoloji ya da başka bir şey dememiz gerekmez mi?

Hak din tanımına elbette yalnızca Allah’ın fıtrat dini dediği (30/Rûm, 30) İslâm uymaktadır. Ancak ‘din’ olayının tanımına ve kapsadığı alana bakarsak ve yine Kur’an’ın hemen yukarıda andığımız iki âyetini hatırlarsak, İslâm’dan başka dinlerin de olduğunu ve bunları Rabbimizin reddettiğini görürüz. Yine şu âyet de oldukça dikkat çekicidir: “Müşrikler istemese de O dini (İslâm’ı) bütün dinlere üstün kılmak için peygamberini hidâyetle ve hak dinle gönderen O’dur.” (9/Tevbe, 33). Dikkat edilirse burada hak din tekil olarak, diğer dinler tâbiri ise çoğul olarak kullanılmaktadır.

Din Kelimesindeki Unsurlar

‘Din’ kelimesi, ilâhí olan en mükemmel nizamı (düzeni) ifade eden en uygun bir kavramdır. Bu kavramda dört önemli unsuru görebiliriz:

a- Yüce bir hakimiyyet (egemenlik),

b- Bu yüksek hakimiyete boyun eğip itaat etmek,

c- Bu hakimiyetin şekillendirdiği inanç ve hükümler sistemi,

d- Bu sisteme uygun haraket etmekle elde edilen mükâfat, aykırı haraket etmekle karşılaşılacak ceza.

Kur’an ‘din’ kelimesini bazen bu unsurların her birinin yerine, bazen de hepsini birden kapsayacak şekilde kullanmaktadır.

Kur’an’da ‘din’ kelimesinin hangi anlamlarda geçtiğini daha iyi anlayabilmek için, Dameğâní isimli bilginin bu konudaki görüşlerini aktarmakta fayda var. Bu bilgine göre ‘din’ Kur’an’da şu anlamlarda kullanılmaktadır:

1- Tevhid anlamında:

“Hiç şüphesiz Allah katında din İslâm’dır.” Âli İmran: 3/19. âyetinde geçtiği gibi ‘din’ kelimesi tevhid dinini işaret etmektedir.[1]

2- Hesap anlamında:

Allah’ın Gönderdiği Tevhid Din’i Anlamında

Kur’an’da ‘din’ en çok bu anlamda kullanılmaktadır ki, bu mana içerisinde hem Allah’ın hakimiyeti, otoritesi, hükmünün üstünlügü, hem bu üstünlüğe kulların boyun eğip itaat etmeleri, hem de Allah’tan gelen hüküm, kanun ve şeriat konuları yer almaktadır.

Din, aslında bütün bu anlamları içerisinde barındıran, Allah’ın hakimiyetine bir teslimiyet ve O’ndan gelen hükümleri kabullenmektir.

İslâm’dan önceki araplar (yukarıda geçtiği gibi) ‘din’ kelimesini çok farklı, biraz da karışık anlamlarda kullanıyorlardı. Kur’an bu kelimeye bir ıstılah (terim) anlamı kazandırdı ve bu kelime çok önemli bir ilâhí gerceği ve bu gerçek karşısında insanın konumunu ifade eder hale geldi.