İhvan-üs-Safa

İhvan-üs-Safâ Felsefesi

Genel bir değerlendirme sonucunda, İhvan-üs-Safâ felsefesinin uzlaşmacı bir yöntem izledigi anlaşılabilir. Hilmi Ziya Ülken, "İslâm Felsefesi" adlı kitabında, "İhvan-üs-Safâ, matematikte Pythagoras' a, mantıkta Aristo' ya, metafizikte Platon' a, ahlâkta Sokrates' e ve din felsefesinde Fârâbi' ye bağlıdır" diyerek bu eklektik yapıyı ortaya koymaktadır.

"Resâ' il", harfler ve sayılara dayanan matematik açıklamalar ile başlamakta, daha sonra mantık ve doğa felsefesi konularına geçmektedir. Ancak, İhvan-üs-Safâ genelde tüm felsefe yaklaşımını "nefs" (ruh) ve nefsin niteliklerine dayandırdığı için, Resâ' il sonunda mistik ve sezgisel bir yorumla "marifetullah"a (Allah' ın bilinmesine) ulaşmaktadır.

Düsünsel Köken

İhvan-üs-Safâ' nın ortaya çıkışı, o dönemin en etkin akımları olan İsmailîler, Batınîler, Karmatîler arasındaki politik ve örgütsel ilişkiler, İhvan-üs-Safâ' nın da bunlarla öğreti bağlantısının olup olmadığı gibi konular, İslâm düşüncesi tarihinin en zor ve en tartışmalı sorunları arasındadır. İhvan-üs-Safâ' nın, İslâm toplumunun hangi düşünce ve inanç kesiminden kaynaklandığı konusunda araştırmacılar arasında bir görüş birliği yoktur.

Resâ'il

İhvan-üs-Safâ, "Resâ' il" (Risaleler) adı verilen ve elli iki bölüm ya da "risale"den oluşan bir tür ansiklopedi ile öğretilerini kaleme almışlardı. Resâ' il, sonradan Mısır' da basılmıştır. Bu ansiklopedinin bir çok yazarı vardı. Çesitli kaynaklara göre, risalelerin yazarları arasında; Ebû Süleyman Mihricanî, Ebu' l Hasen Zencanî, Ebû Ma' ser Belhî (Mukaddesî olarak da bilinir), Zeyd bin Ruf' a gibi düşünürler bulunuyordu. P. Casanova "Journal Asiatique" isimli dergide yayınlanan bir araştırmasında, eserde sık sık geçen Zodyak (burçlar) takvimine dayanarak, yazılış tarihini 1049 ve yerini de Mısır olarak ileri sürmektedir.

Ancak bir çok araştırmacı yazılış yerinin Mısır olduğunun kabul edilmesi için bu kanıtları yeterli görmemektedir.

İHVAN-ÜS SAFA

On birinci yüzyılın ortalarına doğru (kesin olmamakla birlikte 1047-1048 yıllarında), önceleri Basra' da, daha sonra Bağdat' ta "İhvan-üs-Safâ" adlı uzlaşmacı (Eklektik) bir düşünce akımı ortaya çıktı. İhvan-üs-Safâ' ya mensup bulunanların gerçek kimlikleri, nerede ve ne zaman yaşadıkları hakkında kesin ve ayrıntılı bilgiye sahip olunamadığı için, bu gizli topluluk günümüzde de çok tartışmalı bir konumda bulunmaktadır.

Akımın amacı, Müslümanları bağnazlıktan kurtarmak, bilim anlayışını ve doğa bilimlerine dayanan felsefeyi egemen yapmak, toplumu düzeltecek bir aydınlar ahlâkı yaratmaktı. Ortaya çıkardıkları kolektif bir eser olan, bir tür ansiklopedi ile amaçlarına bir dereceye kadar ulaşmışlardı. İhvan-üs-Safâ' ya "İslâm Ansiklopedistleri" demek yanlış olmaz.