İlk Günah (Cevabım 1)
İtiraz 1: İsa hiçbir yerde böyle bir şey öğretmedi hatta çocuklar gibi olunmazsa Tanrının egemenliğine girilmeyeceğini söyledi. Bu yüzden böyle bir öğreti kabul edilemez.
Cevap: Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki, İsa bir Yahudi olarak ve hatta Yahudi Rabbi olarak Kutsal Yazıları hakkında ki görüşlerini belirtmiştir. Kutsal Yazılar’ı tasdik eder ve Kutsal Yazılar’ın kendisi hakkında konuştuğunu belirtir.
İsa dağdaki meşhur vaazında şöyle der: "Kutsal Yasa'yı ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim (Matta 5:17).
Bu ayet’ten net olarak anlayabiliriz ki İsa Kutsal Yazıları onayladı. Bu ne demek? İsa yukarıda verdiğim Eski Antlaşma tanıklığını onaylamaktadır.
Bu itirazın çıkış noktası olan ayetlere bakarsak aslında konuyu daha rahat kavrayabiliriz. Sinoptik Müjdelerin içerisinde İsa’nın küçük çocukları kutsadığı bir kısım vardır. O kısımda İsa şöyle diyor:
"Bırakın çocukları, Bana gelmelerine engel olmayın! Çünkü Göklerin Egemenliği böylelerinindir."
Birçok kişi bu ayetlerin insanların temiz bir doğaya sahip olduklarına dair bir kanıt olduğunu söylerler. Fakat atlanılan birkaç nokta var. İsterseniz hep birlikte bakalım.
Birincisi İsa Mesih Tanrı’nın Egemenliğini benzetmelerle açıkladı. Burada da bir kıyaslama ve benzetme yapılmaktadır. Dikkat ederseniz Matta diğer Sinoptik’lere göre bu olayı daraltmıştır. Fakat olayın bütününü görmek için Markos ve Lukaya baktığımızda, olayın devamında İsa’nın şu sözleri sarf ettiğini görürüz:
Size doğrusunu söyleyeyim, Tanrı'nın Egemenliği'ni bir çocuk gibi kabul etmeyen, bu egemenliğe asla giremez." ( Markos 9:15, Luka 18:17)
Aslında İsa Mesih’in bu ayetlerde ne demek istediğini daha iyi anlamak için iki yere daha bakmamız yeterlidir. Birincisi Matta’da İsa bir önceki bölümde yani 18. Bölüm 3 ve 4. Ayetlerde çocuklar hakkında konuşurken onların ‘’Alçakgönüllü’’ tutumlarını vurgular. Aslında bu ayetten bile İsa’nın ne demek istediği açıktır ama biz yine de son bir vurgu yapalım. Matta 5. Bölümde İsa Ne Mutlu ile başlayan bir dizi söz eder aslında bu kalıp Mezmurlar’dan gelmektedir. İsa Bu kalıp ile başladığı ilk cümlesinde şunu söyler:
Ne mutlu ruhta yoksul olanlara, Çünkü Göklerin Egemenliği onlarındır.
Aslında bu ayet önceden söz ettiğimiz İsa Mesih’in konuşma ve diyaloglarının anlaşılmasında önemlidir. Ruhta yoksul olmak kelimesi Eski Antlaşma’da bilhassa Mezmurlar’da uzun bir geçmişe sahiptir; uzun süren sosyal ve siyasi baskılar altında ezilip sadece Tanrı’ya güvenen kişileri tanımlar. Özetle Ruhta yoksul olmak alçakgönüllü bir yürekle Tanrı ‘ya yaklaşmak, ona muhtaç olduğunu belirtmek ve sadece ona umut bağlamaktır. Aslında bir ara not olarak verirsek İsa kendiişlerimize değil ama sadece Tanrı’nın kurtarışına umut bağlamamız gerektiğini bildirir.
Umarım bu iki ayet arasında ki paralellikten de anlaşılacağı gibi İsa alçakgönüllü bir şekilde Tanrı’ya umut bağlayanların Göklerin Egemenliğini miras alacağından bahseder.
Peki acaba İsa Mesih, günah hakkında ne konuştu?
Yuhanna 8. Bölümde 31-32. Ayetlerde başlayan bir diyalog vardır. İsa, kendisine iman etmiş Yahudilere, gerçekleri bilirlerse özgür kılınacaklarını belirtmiştir. Onlarda İsa’ya ‘’Biz İbrahim’in soyundanız. Hiçbir zaman hiç kimseye kölelik etmedik’’ diye cevap verdiler. İsa ise onlara şok edici bir cümle sarf etti. ‘’Günah işleyen herkes günah’ın kölesidir.’’
Matta 5.bölüm’e dönüp İsa Mesih’in dağdaki vaazını dinlediğimizde, Musa’nın Tanrı’dan aldığı 10 Emir’in açımlanışını görürüz. İsa 10 Emir’de ki buyruklarının ne dediğini derinlemesine inceler. Günah düşüncede başlar ve eylem ile meyve verir. Bunu zaman zaman açıkladı. Örneğin Ferisiler’in öğrencilerin, ellerini yıkamadan yemek yemelerini eleştirdiklerinde, İsa onları ağızdan girenin değil ama ağızdan çıkanın insanı kirlettiğinde bahsetti ve ağızdan çıkanlarından yürekten taşan şeyler olduğunu söyleyerek yürek tutumunun ne kadar önemli ve hayati olduğunu vurguladı.
Müjde kitaplarında görüyoruz ki İsa, günah ve hastalıklarımız arasında bir bağlantı kuruyor. İsa, kendisine getirilen bir felçliyi iyileştirirken her zaman söylediğinden farklı bir cümle söyledi: ‘’Günahların bağışlandı’’. Ayrıca Havuzda iyileştirdiği kötürümü tapınakta bulunca ona: ‘’Bak iyi oldun. Artık Günah işlemede başına daha kötü bir şey gelmesin’’ dedi. Burada İsa Mesih’in gösterdiği şeyleri anlayabiliyor musunuz. Günah’ın sonuçları vardır. Tabi ki İsa her hastalığın nedeninin günah olduğunu söylemedi. Yolda yürürlerken karşılaştıkları doğuştan bir kör adam hakkında öğrencileri İsa’ya sordular.
Rabbi, kim günah işledi de bu adam kör doğdu? Annesi babası mı yoksa kendisi mi? İsa, ne kendisi ne de annesi babası diye karşılık verdi. Tanrı’nın işleri onun yaşamında görülsün diye kör doğdu. Bazı özel durumlarda Tanrı’nın planı doğrultusunda böyle olabiliyor ama genel durum az önce söz ettiğimiz gibidir. Aslında işin ilginç olan kısmı öğrencilerin sorduğu soru ve İsa’nın cevabıdır.
Annesi babası mı günah işledi de böyle oldu. Demek oluyor ki o dönem Yahudiler, Anne babaların günahlarının sonuçları soylarında görülebilineceği inancı var. İsa’nın cevabı da, Saçmalamayın! Hiçbir çocuk annesinin babasının günahından etkilenir mi ya da onların günahlarının ceremesini çeker mi şeklinde olmuyor. Bu da ilginç bir not olarak aklımızın bir köşesinde tutulmalıdır.
Nasıralı İsa Mesih’in bir başka diyaloğuna baktığımız da Yuhanna 3:1-21’de bir Ferisi olan Nikodim ile olan konuşmasını görüyoruz. Nikodim için kullanılan önder kelimesi Yeruşalim’de bulunan en yüksek Yahudi mahkemesi olan ve yetmiş üyeden oluşan Yüksek Kurul’un (Sanhedrin) üyeleri işin kullanılan bir ünvandır (sözcük başka yerlerde havra yöneticisi veya önderi anlamında da kullanılmıştır). Nikodim, İsa Mesih’in yaptıklarından etkilenmiş ve onun yetkisinin gökten geldiğini kabul etmiştir. İsa, Nikodimin kendisi ile ilgili bu sözlerinden sonra onu ilginç bir şekilde yanıtlamıştır.
İsa ona şu karşılığı verdi: ‘’Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse yeniden doğmadıkça Tanrı’nın Egemenliğini göremez.’’
Burada farkına varılması gereken iki şey vardır. Birincisi cümlede geçen ‘’yeniden’’ kelimesinin grekçesinin literal anlamı ‘’Yukarıdan’’dır. İkincisi ise, ‘’Yeniden doğmadıkça’’da olarak geçen ifade, geniş zamanlı istek kipindeki edilgen bir ifadedir. Özetle anlaşılması gereken şey burada eylemi gerçekleştiren kişinin kendisi değildir. Anlaşılacağı üzere Tanrı’nın kendisidir. Nikodim burada olayı fiziksel anlamda değerlendirdi. Fakat İsa ne anlatmak istediğini yineledi ve dedi ki:
İsa şöyle yanıt verdi: "Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse sudan ve Ruh'tan doğmadıkça Tanrı'nın Egemenliği'ne giremez. Bedenden doğan bedendir, Ruh'tan doğan ruhtur.
Kişi Tanrı’nın Egemenliğine girmesi için Yukarıdan doğmalıdır. Yukarıdan ve Tanrı tarafından yeniden doğmalıdır. Bu da kendi çabasıyla edindiği bir şey değildir. İnsan kendi başına kendini kurtaracak iyi işler yapamaz. Çünkü insan Adem’in günahı nedeniyle kirlenmiştir. İsa başka bir yerde bunu vurguladı. Kendisini iyi öğretmenim olarak çağıran kişiye, söylediği şeyin ciddiyetini ve sadece Tanrı için kullanılabilineceğini belirtti. İsa sadece ve sadece Tanrı’nın İyi olduğunu belirtti.
"İyi olan yalnız biri var, O da Tanrı'dır. (Markos 10:18)
Nasıralı İsa’nın bu sözleri çok açıktır. Bizler Tanrı’ya başkaldırdık. Onun buyruklarını çiğnedik. Onunla olan ilişkimizi bozduk. İyi olan ile, Tanrı ile olan ilişkimiz bozuldu.
Son olarak, İsa kendisinin hangi amaçla yeryüzüne geldiğini biliyordu. Kendisinin suç sunusu, halkının günahlarını bağışlatan Tanrı kuzusu olarak geldiğini biliyordu. Kendisi ile ilgili Yeşeya peygamberin söylediklerini biliyordu. Bunları yerine getirmek için gelmişti. Hatırlıyorsunuz değil mi? Yasa’yı kaldırmak için değil ama Yasa’nın istediği kefaret kurbanı olmak için yeryüzüne gelmişti. Vaftizci Yuhanna (Yahya) kendisi ile ilgili beyan da bulunurken: ‘’ İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!’’ dedi. Yeşeya 53. Bölümde de dendiği gibi :
Ne var ki, RAB onun ezilmesini uygun gördü, Acı çekmesini istedi. Canını suç sunusu olarak sunarsa Soyundan gelenleri görecek ve günleri uzayacak. RAB'bin istemi onun aracılığıyla gerçekleşecek.
Yasa, kurban sistemini açıklar. İbraniler yazarınında dediği gibi bu kurban sadece geçici ve yetersiz kurbanlardır. Öyle ki her sene aynı uygulamayı tekrarlamak zorunda kalırlar. Ama Tanrı İsa Mesih aracılığı ile sonsuz bağışlanmayı sağlayan kusursuz ve yeterli kurbanı sağladı. Yahve Yire!
Kısaca İsa Mesih’in söylemlerinden ve yaptıklarından anlayabiliriz ki, Günah ciddi bir olgudur ve günahı işleyenlerin üzerinde egemenliği vardır. Öyle ki insanların kurtuluşa kavuşmaları için Mesih’in Çarmıh’ta dökmüş olduğu antlaşma kanına ve O’nun kefaretine ihtiyaçları vardır.
Cevap: Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki, İsa bir Yahudi olarak ve hatta Yahudi Rabbi olarak Kutsal Yazıları hakkında ki görüşlerini belirtmiştir. Kutsal Yazılar’ı tasdik eder ve Kutsal Yazılar’ın kendisi hakkında konuştuğunu belirtir.
İsa dağdaki meşhur vaazında şöyle der: "Kutsal Yasa'yı ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim (Matta 5:17).
Bu ayet’ten net olarak anlayabiliriz ki İsa Kutsal Yazıları onayladı. Bu ne demek? İsa yukarıda verdiğim Eski Antlaşma tanıklığını onaylamaktadır.
Bu itirazın çıkış noktası olan ayetlere bakarsak aslında konuyu daha rahat kavrayabiliriz. Sinoptik Müjdelerin içerisinde İsa’nın küçük çocukları kutsadığı bir kısım vardır. O kısımda İsa şöyle diyor:
"Bırakın çocukları, Bana gelmelerine engel olmayın! Çünkü Göklerin Egemenliği böylelerinindir."
Birçok kişi bu ayetlerin insanların temiz bir doğaya sahip olduklarına dair bir kanıt olduğunu söylerler. Fakat atlanılan birkaç nokta var. İsterseniz hep birlikte bakalım.
Birincisi İsa Mesih Tanrı’nın Egemenliğini benzetmelerle açıkladı. Burada da bir kıyaslama ve benzetme yapılmaktadır. Dikkat ederseniz Matta diğer Sinoptik’lere göre bu olayı daraltmıştır. Fakat olayın bütününü görmek için Markos ve Lukaya baktığımızda, olayın devamında İsa’nın şu sözleri sarf ettiğini görürüz:
Size doğrusunu söyleyeyim, Tanrı'nın Egemenliği'ni bir çocuk gibi kabul etmeyen, bu egemenliğe asla giremez." ( Markos 9:15, Luka 18:17)
Aslında İsa Mesih’in bu ayetlerde ne demek istediğini daha iyi anlamak için iki yere daha bakmamız yeterlidir. Birincisi Matta’da İsa bir önceki bölümde yani 18. Bölüm 3 ve 4. Ayetlerde çocuklar hakkında konuşurken onların ‘’Alçakgönüllü’’ tutumlarını vurgular. Aslında bu ayetten bile İsa’nın ne demek istediği açıktır ama biz yine de son bir vurgu yapalım. Matta 5. Bölümde İsa Ne Mutlu ile başlayan bir dizi söz eder aslında bu kalıp Mezmurlar’dan gelmektedir. İsa Bu kalıp ile başladığı ilk cümlesinde şunu söyler:
Ne mutlu ruhta yoksul olanlara, Çünkü Göklerin Egemenliği onlarındır.
Aslında bu ayet önceden söz ettiğimiz İsa Mesih’in konuşma ve diyaloglarının anlaşılmasında önemlidir. Ruhta yoksul olmak kelimesi Eski Antlaşma’da bilhassa Mezmurlar’da uzun bir geçmişe sahiptir; uzun süren sosyal ve siyasi baskılar altında ezilip sadece Tanrı’ya güvenen kişileri tanımlar. Özetle Ruhta yoksul olmak alçakgönüllü bir yürekle Tanrı ‘ya yaklaşmak, ona muhtaç olduğunu belirtmek ve sadece ona umut bağlamaktır. Aslında bir ara not olarak verirsek İsa kendiişlerimize değil ama sadece Tanrı’nın kurtarışına umut bağlamamız gerektiğini bildirir.
Umarım bu iki ayet arasında ki paralellikten de anlaşılacağı gibi İsa alçakgönüllü bir şekilde Tanrı’ya umut bağlayanların Göklerin Egemenliğini miras alacağından bahseder.
Peki acaba İsa Mesih, günah hakkında ne konuştu?
Yuhanna 8. Bölümde 31-32. Ayetlerde başlayan bir diyalog vardır. İsa, kendisine iman etmiş Yahudilere, gerçekleri bilirlerse özgür kılınacaklarını belirtmiştir. Onlarda İsa’ya ‘’Biz İbrahim’in soyundanız. Hiçbir zaman hiç kimseye kölelik etmedik’’ diye cevap verdiler. İsa ise onlara şok edici bir cümle sarf etti. ‘’Günah işleyen herkes günah’ın kölesidir.’’
Matta 5.bölüm’e dönüp İsa Mesih’in dağdaki vaazını dinlediğimizde, Musa’nın Tanrı’dan aldığı 10 Emir’in açımlanışını görürüz. İsa 10 Emir’de ki buyruklarının ne dediğini derinlemesine inceler. Günah düşüncede başlar ve eylem ile meyve verir. Bunu zaman zaman açıkladı. Örneğin Ferisiler’in öğrencilerin, ellerini yıkamadan yemek yemelerini eleştirdiklerinde, İsa onları ağızdan girenin değil ama ağızdan çıkanın insanı kirlettiğinde bahsetti ve ağızdan çıkanlarından yürekten taşan şeyler olduğunu söyleyerek yürek tutumunun ne kadar önemli ve hayati olduğunu vurguladı.
Müjde kitaplarında görüyoruz ki İsa, günah ve hastalıklarımız arasında bir bağlantı kuruyor. İsa, kendisine getirilen bir felçliyi iyileştirirken her zaman söylediğinden farklı bir cümle söyledi: ‘’Günahların bağışlandı’’. Ayrıca Havuzda iyileştirdiği kötürümü tapınakta bulunca ona: ‘’Bak iyi oldun. Artık Günah işlemede başına daha kötü bir şey gelmesin’’ dedi. Burada İsa Mesih’in gösterdiği şeyleri anlayabiliyor musunuz. Günah’ın sonuçları vardır. Tabi ki İsa her hastalığın nedeninin günah olduğunu söylemedi. Yolda yürürlerken karşılaştıkları doğuştan bir kör adam hakkında öğrencileri İsa’ya sordular.
Rabbi, kim günah işledi de bu adam kör doğdu? Annesi babası mı yoksa kendisi mi? İsa, ne kendisi ne de annesi babası diye karşılık verdi. Tanrı’nın işleri onun yaşamında görülsün diye kör doğdu. Bazı özel durumlarda Tanrı’nın planı doğrultusunda böyle olabiliyor ama genel durum az önce söz ettiğimiz gibidir. Aslında işin ilginç olan kısmı öğrencilerin sorduğu soru ve İsa’nın cevabıdır.
Annesi babası mı günah işledi de böyle oldu. Demek oluyor ki o dönem Yahudiler, Anne babaların günahlarının sonuçları soylarında görülebilineceği inancı var. İsa’nın cevabı da, Saçmalamayın! Hiçbir çocuk annesinin babasının günahından etkilenir mi ya da onların günahlarının ceremesini çeker mi şeklinde olmuyor. Bu da ilginç bir not olarak aklımızın bir köşesinde tutulmalıdır.
Nasıralı İsa Mesih’in bir başka diyaloğuna baktığımız da Yuhanna 3:1-21’de bir Ferisi olan Nikodim ile olan konuşmasını görüyoruz. Nikodim için kullanılan önder kelimesi Yeruşalim’de bulunan en yüksek Yahudi mahkemesi olan ve yetmiş üyeden oluşan Yüksek Kurul’un (Sanhedrin) üyeleri işin kullanılan bir ünvandır (sözcük başka yerlerde havra yöneticisi veya önderi anlamında da kullanılmıştır). Nikodim, İsa Mesih’in yaptıklarından etkilenmiş ve onun yetkisinin gökten geldiğini kabul etmiştir. İsa, Nikodimin kendisi ile ilgili bu sözlerinden sonra onu ilginç bir şekilde yanıtlamıştır.
İsa ona şu karşılığı verdi: ‘’Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse yeniden doğmadıkça Tanrı’nın Egemenliğini göremez.’’
Burada farkına varılması gereken iki şey vardır. Birincisi cümlede geçen ‘’yeniden’’ kelimesinin grekçesinin literal anlamı ‘’Yukarıdan’’dır. İkincisi ise, ‘’Yeniden doğmadıkça’’da olarak geçen ifade, geniş zamanlı istek kipindeki edilgen bir ifadedir. Özetle anlaşılması gereken şey burada eylemi gerçekleştiren kişinin kendisi değildir. Anlaşılacağı üzere Tanrı’nın kendisidir. Nikodim burada olayı fiziksel anlamda değerlendirdi. Fakat İsa ne anlatmak istediğini yineledi ve dedi ki:
İsa şöyle yanıt verdi: "Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse sudan ve Ruh'tan doğmadıkça Tanrı'nın Egemenliği'ne giremez. Bedenden doğan bedendir, Ruh'tan doğan ruhtur.
Kişi Tanrı’nın Egemenliğine girmesi için Yukarıdan doğmalıdır. Yukarıdan ve Tanrı tarafından yeniden doğmalıdır. Bu da kendi çabasıyla edindiği bir şey değildir. İnsan kendi başına kendini kurtaracak iyi işler yapamaz. Çünkü insan Adem’in günahı nedeniyle kirlenmiştir. İsa başka bir yerde bunu vurguladı. Kendisini iyi öğretmenim olarak çağıran kişiye, söylediği şeyin ciddiyetini ve sadece Tanrı için kullanılabilineceğini belirtti. İsa sadece ve sadece Tanrı’nın İyi olduğunu belirtti.
"İyi olan yalnız biri var, O da Tanrı'dır. (Markos 10:18)
Nasıralı İsa’nın bu sözleri çok açıktır. Bizler Tanrı’ya başkaldırdık. Onun buyruklarını çiğnedik. Onunla olan ilişkimizi bozduk. İyi olan ile, Tanrı ile olan ilişkimiz bozuldu.
Son olarak, İsa kendisinin hangi amaçla yeryüzüne geldiğini biliyordu. Kendisinin suç sunusu, halkının günahlarını bağışlatan Tanrı kuzusu olarak geldiğini biliyordu. Kendisi ile ilgili Yeşeya peygamberin söylediklerini biliyordu. Bunları yerine getirmek için gelmişti. Hatırlıyorsunuz değil mi? Yasa’yı kaldırmak için değil ama Yasa’nın istediği kefaret kurbanı olmak için yeryüzüne gelmişti. Vaftizci Yuhanna (Yahya) kendisi ile ilgili beyan da bulunurken: ‘’ İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!’’ dedi. Yeşeya 53. Bölümde de dendiği gibi :
Ne var ki, RAB onun ezilmesini uygun gördü, Acı çekmesini istedi. Canını suç sunusu olarak sunarsa Soyundan gelenleri görecek ve günleri uzayacak. RAB'bin istemi onun aracılığıyla gerçekleşecek.
Yasa, kurban sistemini açıklar. İbraniler yazarınında dediği gibi bu kurban sadece geçici ve yetersiz kurbanlardır. Öyle ki her sene aynı uygulamayı tekrarlamak zorunda kalırlar. Ama Tanrı İsa Mesih aracılığı ile sonsuz bağışlanmayı sağlayan kusursuz ve yeterli kurbanı sağladı. Yahve Yire!
Kısaca İsa Mesih’in söylemlerinden ve yaptıklarından anlayabiliriz ki, Günah ciddi bir olgudur ve günahı işleyenlerin üzerinde egemenliği vardır. Öyle ki insanların kurtuluşa kavuşmaları için Mesih’in Çarmıh’ta dökmüş olduğu antlaşma kanına ve O’nun kefaretine ihtiyaçları vardır.
Konular
- TESLİS (ÜÇLÜ-BİRLİK) İNANCI HAKKINDA BİR SAVUNMA!
- Hristiyanların Kuran'a bakışı ve değerlendirmesi bu yazıda!
- Müslümanlara Sorumuz: Barnabas/Barnaba Yalanına daha ne kadar sarılacaksınız?
- ''Ama Siz Hristiyanlar biz Müslümanları birer caniymiş gibi gösteriyorsunuz....'' DİYENLERE!
- Siz Hristiyanlar neden Pazar günü ibadet edersiniz?
- Siz Hristiyanlar neden Pazar günü ibadet edersiniz?
- Siz Hristiyanlar neden Pazar günü ibadet edersiniz?
- Hey gidi Hey... Sizin İncilleriniz de Hz.Muhammed Paraklet olarak geçiyor haberiniz yok!
- Bir şey soracağım Özgür; hani yazılarına 1-2 ay ara vermiştin? Bunları babam mı yazıyor?
- İncilleriniz de ''Kadınlar sussun! Onlara Konuşmalarına izin yoktur'' demiyor mu Kafirler!
- Hristiyanlar kadına nasıl bakarlar? Ve Hristiyan bir kadın Nasıl yaşar?
- Teslisin neresini savunabilirsiniz ki? Bence tamamıyla büyük bir saçmalıktır!
- İNCİL’DE KADININ YERİ VE ROLÜ NEDİR? Sadece susun ve konuşmayın mı der?
- Vaftiz olmak nedir?
- Bu sitede ki, vaftiz tartışmalarına son veriyorum!
- Sizinkiler o daha küçücük ''günahsız'' çocukları vaftiz etmiyor mu? Ki ''günahlarından'' arınsın!
- Hem bizim Peygamberimiz köleleri özgürleştirdi. Yani bizim dinimiz de, İslamda kölelik olmaz!
- ''Ama Siz Hristiyan, biz Müslümanları birer caniymiş gibi gösteriyorsunuz...'' DİYENLERE!!!
- Diyalog İslam'ı Hristiyanlaştırmak için değil, Diğer Mezhepleri KATOLİKLEŞTİRMEK İÇİNDİR!
- İncilleriniz de ''Kadınlar sussun! Onlara Konuşmalarına izin yoktur'' demiyor mu Kafirler!
- Müslüman Kardeşler (İhvan'ı Müslimin) Şokta! Mısır'ın en ünlü Din Hocası, Hristiyan oldu!
- Sayın Admin, mesajlarımın kasıtlı olarak yayınlanmaması adi Şerefsizliktir!!!
- Bir Hristiyan nasıl ''Tövbe'' eder? Yada Hristiyanlıkta tövbe var mıdır? Ve nedir?
- Bir Hristiyan nasıl ''Tövbe'' eder? Yada Hristiyanlıkta tövbe var mıdır? Ve nedir?
- Abdest alır mısınız? Bahsettiğim Hakiki abdesttir!! Hristiyanlıkta Abdest Kavramı hakkında
- Gerçekten de Hristiyanlara tuvaleti Müslümanlar mı öğretti? Yoksa birer yalandan mı ibaret!
- Hristiyanlığa göre; Adem, Havva, Şeytan ve Elma! Kısaca bir özeti...
- Gerçekten de Teslis ile Tevhid inancı hakkında bir bilgin var mı? O zaman tıkla ve öğren!
- Kanlı Çağ!
- Bak Özgür efendi, Matta ve Luka da İsa'nın soyu farklı anlatılıyor!Sen ise çelişki yok diyorsun!