Hristiyanlığa göre; Adem, Havva, Şeytan ve Elma! Kısaca bir özeti...
Öncelikle size esenlik olsun.
Tanrı sözüne olan güven dışına çıkan Adem ve Havva benlikleriyle başbaşa kalmışlardı. Yolları artık Tanrı’nın belirlediği yol değildi.
Havva, şeytan tarafından aldatılmış olmasına karşın, Adem’se doğrunun ne olduğunu bildiği halde, kendi isteğiyle o doğruluktan uzaklaşmıştı.
Peki şimdi ne olacaktı?
Tanrı sessizmi kalacaktı? Görmemezlikten mi gelecekti? Birbirlerini suçlamalarına gözmü yumacaktı?
Ortada bir günah vardı. Tanrı’nın günahla bir birlikteliği olamazdı.
Tanrı kutsaldır ve günahı yargılamak zorundadır!
Tanrı’nın; yılanı, Havva’yı ve Adem’i nasıl yargıladığına bakalım.
Kutsal Yazılar şöyle der:
“Bunun üzerine RAB Tanrı yılana, ‘Bu yaptığından ötürü bütün evcil ve yabanıl hayvanların en lanetlisi sen olacaksın’ dedi. ‘Karnının üzerinde sürünecek, yaşamın boyunca toprak yiyeceksin. Senin ile kadını, onun soyu ile senin soyunu birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, sen onun topuğuna saldıracaksın.’
RAB Tanrı kadına,’Çocuk doğururken sana çok acı çektireceğim’ dedi, ‘ağrı çekerek doğum yapacaksın. Kocana istek duyacaksın, seni o yönetecek.’
RAB Tanrı Adem’e,’Karının sözünü dinlediğin ve sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan yediğin için toprak senin yüzünden lanetlendi’ dedi, ‘yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın. Toprak sana diken ve çalı verecek, yaban otu yiyeceksin. Toprağa dönünceye dek, ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın. Çünkü topraksın, topraktan yaratıldın ve yine toprağa döneceksin.’” (Yaratılış 3:14-19)
İşledikleri günahın neden olduğu sonuçları görüyor musunuz?
Üzüntü ve acılarla buluşacaklardı, dikenler ve çalılarla savaşacaklardı, yaşamak için çaba sarfedeceklerdi, sürekli açlık çekeceklerdi, yorulacak ve emek vereceklerdi, terleyeceklerdi, hastalık ve ölüm çevrelerinde onlarla birlikte olacaktı. Çok şey yitirmişlerdi. Yaşayan ölüydüler artık.
Evet, “günahın ücreti ölümdür!” (Romalılar 6:23)
Tanrı, yasak ağacın meyvesinden yedikleri takdirde Adem ve Havva’ya ne olacağını söylemişti. ''Ondan yediğiniz gün, kesinlikle ölürsünüz.''
Adem ve Havva yasaklanmış meyveyi yedikleri gün gömüldüler mi? Hayır. Ama o gün öldüler mi? Aslında öldüler! O aynı günde, Adem ve Havva, canlarının içinde öldüler, çünkü Tanrı ile olan ilişkileri sona erdi.
Daha önce öğrenmiş olduğumuz gibi, ölüm Tanrı’dan ayrılmaktır.
Adem ve Havva Tanrı’ya itaatsizlik ettikleri zaman, kendilerini Yaşam Kaynağından, Tanrı’dan ayırdılar.
Şeytan’ın söylediklerine inanmayı seçtikleri ve onun ile yürüdükleri zaman, bir ceza olarak Tanrı ile olan ilişkilerini kaybettiler ve Tanrı’nın yaşamında ortak oldukları paylarını yitirdiler.
Tanrı’nın düşmanları haline geldiler, çünkü Tanrı’nın düşmanı olan Şeytan’ın tarafına geçtiler. Tanrı ile olan ilişkileri ölmüştü.
Bu konuyu örnekleyecek olursak, diyelim ki bir düşmanınız var ve arkadaşınız onun tarafına geçiyor, o zaman arkadaşınızın düşmanınıza dönüştüğü doğru değil midir? Arkadaşınız ile olan ilişkiniz ölmüştür.
‘’Dostun, dostumdur’’ deriz. Bu sözü açacak olursak eğer; Düşmanımın dostu benimde düşmanımdır anlamına gelmez mi?
“Arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.” Aynı şekilde, Şeytan’a itaat eden kişi, Tanrı’nın düşmanıdır. Günah, insanı Tanrı’dan ayırır.
Burada anlamamız gereken konu:
Her birimiz bu dünyaya ‘’suçlarımızın ve günahlarımızın içinde ölü olarak’’ geldik (Efesliler 2:1) ve “Tanrı’nın yaşamına yabancıydık” (Efesliler 4:18)
Bundan hoşlanmayabiliriz, ama Tanrı’nın Sözü’nde söylenen budur. Adem, Tanrı’ya itaatsizlik ettiği gün bir günahkar haline geldi.
Günah işleyen Adem, insan soyunun babasıdır. Bu nedenle, Adem’in günahının sonucu, tüm soyunun günahkarlar haline gelmesidir.
Aynı zamanda, Adem’in günahı, onun Tanrı’dan ayrılmasına neden oldu. Üzerindeki tanrı egemenliğini reddeden Adem, tüm yaşayanların babasıdır.
Bunun sonucu olarak, Adem’in tüm soyu Tanrı’dan ayrı olarak dünyaya gelir. Bir salgın hastalık, o hastalığın ilk ortaya çıktığı kişi ile sınırlı kalmaz.
Tanrı Sözü’nde beyan edilen gerçek tam olarak bunun gibidir: “Günah bir insan aracılığı ile, ölüm de günah aracılığı ile dünyaya girdi, böylece ölüm bütün insanlara yayıldı, çünkü hepsi günah işledi.” (Romalılar 5:12)
Kendisini Tanrı’dan ayıran atamız Adem, bir ağaçtan kesilmiş bir dala benzer.
Dal eğer ağaçtan ayrılırsa ne olur? Kurur ve ölür.
Kesilen dalın parçaları olan dallara ne olur? Onlar canlı mıdır? Hayır, onlar da ölüdürler, çünkü kuru dala ait olan parçalardır.
Aynı şekilde, Adem’in tüm çocukları kesilmiş olan dalın küçük parçalarına benzerler. Adem, işlediği günah nedeni ile kurumuş dala benzer ve biz onun ile birizdir. Atamız Adem’in günahı, hepimizi etkilemiştir.
Hepimiz onun karakterine ve mahkumiyetine ortak olduk.
Peygamber Davut, Mezmurlar’da şöyle yazdı: “Nitekim suç içinde doğdum ben, günah içinde annem bana hamile kaldı.” (Mezmur 51:5)
Bugün Tanrı’yı mutlu yürekler ile övüyoruz, çünkü Tanrı’nın Kendisi bizi günahın cezasından ve günahın gücünden kurtarmak için bir çözüm hazırlamıştır!
Tanrı sözüne olan güven dışına çıkan Adem ve Havva benlikleriyle başbaşa kalmışlardı. Yolları artık Tanrı’nın belirlediği yol değildi.
Havva, şeytan tarafından aldatılmış olmasına karşın, Adem’se doğrunun ne olduğunu bildiği halde, kendi isteğiyle o doğruluktan uzaklaşmıştı.
Peki şimdi ne olacaktı?
Tanrı sessizmi kalacaktı? Görmemezlikten mi gelecekti? Birbirlerini suçlamalarına gözmü yumacaktı?
Ortada bir günah vardı. Tanrı’nın günahla bir birlikteliği olamazdı.
Tanrı kutsaldır ve günahı yargılamak zorundadır!
Tanrı’nın; yılanı, Havva’yı ve Adem’i nasıl yargıladığına bakalım.
Kutsal Yazılar şöyle der:
“Bunun üzerine RAB Tanrı yılana, ‘Bu yaptığından ötürü bütün evcil ve yabanıl hayvanların en lanetlisi sen olacaksın’ dedi. ‘Karnının üzerinde sürünecek, yaşamın boyunca toprak yiyeceksin. Senin ile kadını, onun soyu ile senin soyunu birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, sen onun topuğuna saldıracaksın.’
RAB Tanrı kadına,’Çocuk doğururken sana çok acı çektireceğim’ dedi, ‘ağrı çekerek doğum yapacaksın. Kocana istek duyacaksın, seni o yönetecek.’
RAB Tanrı Adem’e,’Karının sözünü dinlediğin ve sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan yediğin için toprak senin yüzünden lanetlendi’ dedi, ‘yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın. Toprak sana diken ve çalı verecek, yaban otu yiyeceksin. Toprağa dönünceye dek, ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın. Çünkü topraksın, topraktan yaratıldın ve yine toprağa döneceksin.’” (Yaratılış 3:14-19)
İşledikleri günahın neden olduğu sonuçları görüyor musunuz?
Üzüntü ve acılarla buluşacaklardı, dikenler ve çalılarla savaşacaklardı, yaşamak için çaba sarfedeceklerdi, sürekli açlık çekeceklerdi, yorulacak ve emek vereceklerdi, terleyeceklerdi, hastalık ve ölüm çevrelerinde onlarla birlikte olacaktı. Çok şey yitirmişlerdi. Yaşayan ölüydüler artık.
Evet, “günahın ücreti ölümdür!” (Romalılar 6:23)
Tanrı, yasak ağacın meyvesinden yedikleri takdirde Adem ve Havva’ya ne olacağını söylemişti. ''Ondan yediğiniz gün, kesinlikle ölürsünüz.''
Adem ve Havva yasaklanmış meyveyi yedikleri gün gömüldüler mi? Hayır. Ama o gün öldüler mi? Aslında öldüler! O aynı günde, Adem ve Havva, canlarının içinde öldüler, çünkü Tanrı ile olan ilişkileri sona erdi.
Daha önce öğrenmiş olduğumuz gibi, ölüm Tanrı’dan ayrılmaktır.
Adem ve Havva Tanrı’ya itaatsizlik ettikleri zaman, kendilerini Yaşam Kaynağından, Tanrı’dan ayırdılar.
Şeytan’ın söylediklerine inanmayı seçtikleri ve onun ile yürüdükleri zaman, bir ceza olarak Tanrı ile olan ilişkilerini kaybettiler ve Tanrı’nın yaşamında ortak oldukları paylarını yitirdiler.
Tanrı’nın düşmanları haline geldiler, çünkü Tanrı’nın düşmanı olan Şeytan’ın tarafına geçtiler. Tanrı ile olan ilişkileri ölmüştü.
Bu konuyu örnekleyecek olursak, diyelim ki bir düşmanınız var ve arkadaşınız onun tarafına geçiyor, o zaman arkadaşınızın düşmanınıza dönüştüğü doğru değil midir? Arkadaşınız ile olan ilişkiniz ölmüştür.
‘’Dostun, dostumdur’’ deriz. Bu sözü açacak olursak eğer; Düşmanımın dostu benimde düşmanımdır anlamına gelmez mi?
“Arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.” Aynı şekilde, Şeytan’a itaat eden kişi, Tanrı’nın düşmanıdır. Günah, insanı Tanrı’dan ayırır.
Burada anlamamız gereken konu:
Her birimiz bu dünyaya ‘’suçlarımızın ve günahlarımızın içinde ölü olarak’’ geldik (Efesliler 2:1) ve “Tanrı’nın yaşamına yabancıydık” (Efesliler 4:18)
Bundan hoşlanmayabiliriz, ama Tanrı’nın Sözü’nde söylenen budur. Adem, Tanrı’ya itaatsizlik ettiği gün bir günahkar haline geldi.
Günah işleyen Adem, insan soyunun babasıdır. Bu nedenle, Adem’in günahının sonucu, tüm soyunun günahkarlar haline gelmesidir.
Aynı zamanda, Adem’in günahı, onun Tanrı’dan ayrılmasına neden oldu. Üzerindeki tanrı egemenliğini reddeden Adem, tüm yaşayanların babasıdır.
Bunun sonucu olarak, Adem’in tüm soyu Tanrı’dan ayrı olarak dünyaya gelir. Bir salgın hastalık, o hastalığın ilk ortaya çıktığı kişi ile sınırlı kalmaz.
Tanrı Sözü’nde beyan edilen gerçek tam olarak bunun gibidir: “Günah bir insan aracılığı ile, ölüm de günah aracılığı ile dünyaya girdi, böylece ölüm bütün insanlara yayıldı, çünkü hepsi günah işledi.” (Romalılar 5:12)
Kendisini Tanrı’dan ayıran atamız Adem, bir ağaçtan kesilmiş bir dala benzer.
Dal eğer ağaçtan ayrılırsa ne olur? Kurur ve ölür.
Kesilen dalın parçaları olan dallara ne olur? Onlar canlı mıdır? Hayır, onlar da ölüdürler, çünkü kuru dala ait olan parçalardır.
Aynı şekilde, Adem’in tüm çocukları kesilmiş olan dalın küçük parçalarına benzerler. Adem, işlediği günah nedeni ile kurumuş dala benzer ve biz onun ile birizdir. Atamız Adem’in günahı, hepimizi etkilemiştir.
Hepimiz onun karakterine ve mahkumiyetine ortak olduk.
Peygamber Davut, Mezmurlar’da şöyle yazdı: “Nitekim suç içinde doğdum ben, günah içinde annem bana hamile kaldı.” (Mezmur 51:5)
Bugün Tanrı’yı mutlu yürekler ile övüyoruz, çünkü Tanrı’nın Kendisi bizi günahın cezasından ve günahın gücünden kurtarmak için bir çözüm hazırlamıştır!
Konular
- TESLİS (ÜÇLÜ-BİRLİK) İNANCI HAKKINDA BİR SAVUNMA!
- Hristiyanların Kuran'a bakışı ve değerlendirmesi bu yazıda!
- Müslümanlara Sorumuz: Barnabas/Barnaba Yalanına daha ne kadar sarılacaksınız?
- ''Ama Siz Hristiyanlar biz Müslümanları birer caniymiş gibi gösteriyorsunuz....'' DİYENLERE!
- Siz Hristiyanlar neden Pazar günü ibadet edersiniz?
- Siz Hristiyanlar neden Pazar günü ibadet edersiniz?
- Siz Hristiyanlar neden Pazar günü ibadet edersiniz?
- Hey gidi Hey... Sizin İncilleriniz de Hz.Muhammed Paraklet olarak geçiyor haberiniz yok!
- Bir şey soracağım Özgür; hani yazılarına 1-2 ay ara vermiştin? Bunları babam mı yazıyor?
- İncilleriniz de ''Kadınlar sussun! Onlara Konuşmalarına izin yoktur'' demiyor mu Kafirler!
- Hristiyanlar kadına nasıl bakarlar? Ve Hristiyan bir kadın Nasıl yaşar?
- Teslisin neresini savunabilirsiniz ki? Bence tamamıyla büyük bir saçmalıktır!
- İNCİL’DE KADININ YERİ VE ROLÜ NEDİR? Sadece susun ve konuşmayın mı der?
- Vaftiz olmak nedir?
- Bu sitede ki, vaftiz tartışmalarına son veriyorum!
- Sizinkiler o daha küçücük ''günahsız'' çocukları vaftiz etmiyor mu? Ki ''günahlarından'' arınsın!
- Hem bizim Peygamberimiz köleleri özgürleştirdi. Yani bizim dinimiz de, İslamda kölelik olmaz!
- ''Ama Siz Hristiyan, biz Müslümanları birer caniymiş gibi gösteriyorsunuz...'' DİYENLERE!!!
- Diyalog İslam'ı Hristiyanlaştırmak için değil, Diğer Mezhepleri KATOLİKLEŞTİRMEK İÇİNDİR!
- İncilleriniz de ''Kadınlar sussun! Onlara Konuşmalarına izin yoktur'' demiyor mu Kafirler!
- Müslüman Kardeşler (İhvan'ı Müslimin) Şokta! Mısır'ın en ünlü Din Hocası, Hristiyan oldu!
- Sayın Admin, mesajlarımın kasıtlı olarak yayınlanmaması adi Şerefsizliktir!!!
- Bir Hristiyan nasıl ''Tövbe'' eder? Yada Hristiyanlıkta tövbe var mıdır? Ve nedir?
- Bir Hristiyan nasıl ''Tövbe'' eder? Yada Hristiyanlıkta tövbe var mıdır? Ve nedir?
- Abdest alır mısınız? Bahsettiğim Hakiki abdesttir!! Hristiyanlıkta Abdest Kavramı hakkında
- Gerçekten de Hristiyanlara tuvaleti Müslümanlar mı öğretti? Yoksa birer yalandan mı ibaret!
- Hristiyanlığa göre; Adem, Havva, Şeytan ve Elma! Kısaca bir özeti...
- Gerçekten de Teslis ile Tevhid inancı hakkında bir bilgin var mı? O zaman tıkla ve öğren!
- Kanlı Çağ!
- Bak Özgür efendi, Matta ve Luka da İsa'nın soyu farklı anlatılıyor!Sen ise çelişki yok diyorsun!