Noel Nedir*
TANRI dünyamızı bundan daha büyük bir lütuf ile aydınlatabilir miydi? Tek Oğlunu “İnsanoğlu” yaptı ve karşılığında insanoğullarından Tanrı’nın çocuklarını oluşturdu. -Augustinus 354-430.
Doğuş Bayramı (Noel) ile İsa Mesih’in benden alarak aramıza gelmesini kutluyoruz. Tanrı neden benden alıp aramıza gelsin?
Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Ve tüm yaratılışı insana vererek yaratılışa egemen olmasını istedi. Öyle ki, insan çoğalsın ve hükmetsin, yeryüzünü doldursun ve Tanrı’nın görkemi için yaşasın; Tanrı’dan zevk alarak yaşasın; Tanrı’yı yücelterek yaşasın.
Böylece ilk aile aracılığı ile Tanrı yeryüzünü kendi suretleri ile dolduracak ve gökteki egemenliğini yeryüzüne yayacaktı. İsa Mesih’in “gökte olduğu gibi yeryüzünde de Senin isteğin olsun” şeklindeki duası bizleri yaratılışın bu ilk amacına getirmeye çağırmaktadır.
Ancak ilk günah yüzünden ilk insan hem beden hem can olarak düştü ve Tanrı’dan ayrıldı. Böylece insan ruhsal anlamda öldü. Tanrı ise insana bir kurtarıcı vaat ederek onu kurtarmayı istedi. Yaratılışın başında düşüşün hemen ardından Tanrı kadın soyundan bir kurtarıcı vaat etti. Kadın’ın soyundan gelecek bir kurtarıcı insanın düşüşüne sebep olan yılanın başını ezecekti.[1]
Böylece Mesih beden alıp aramıza geldi. Bizlere Tanrı’nın kurtuluş yolunu gösterdi. Mesih’in beden alması tek başına bir bayram değildir. O’nun beden alması çarmıhla ilişkilidir. Mesih çarmıha gerilmek üzere beden aldı.
Doğuş Bayramı (Noel) Tanrı’nın insan için yaptığı bu büyük girişimin kutlanmasıdır.
Romalılar 5:14-19 Oysa ölüm Adem’den Musa’ya dek, gelecek Kişi’nin örneği olan Adem’in suçuna benzer bir günah işlememiş olanlar üzerinde de egemendi. Ne var ki, Tanrı’nın armağanı Adem’in suçu gibi değildir. Çünkü bir kişinin suçu yüzünden birçokları öldüyse, Tanrı’nın lütfu ve bir tek adamın, yani İsa Mesih’in lütfuyla verilen bağış birçokları yararına daha da çoğaldı. Tanrı’nın bağışı o tek adamın günahının sonucu gibi değildir. Tek suçtan sonra verilen yargı mahkûmiyet getirdi; oysa birçok suçtan sonra verilen armağan aklanmayı sağladı.Çünkü ölüm bir tek adamın suçu yüzünden o tek adam aracılığıyla egemenlik sürdüyse, Tanrı’nın bol lütfunu ve aklanma bağışını alanların bir tek adam, yani İsa Mesih sayesinde yaşamda egemenlik sürecekleri çok daha kesindir. İşte, tek bir suçun bütün insanların mahkûmiyetine yol açtığı gibi, bir doğruluk eylemi de bütün insanlara yaşam veren aklanmayı sağladı. Çünkü bir adamın sözdinlemezliği yüzünden nasıl birçoğu günahkâr kılındıysa, bir adamın söz dinlemesiyle birçoğu da doğru kılınacaktır.
I.Korintliler 15:20-22 Oysa Mesih, ölmüş olanların ilk örneği olarak ölümden dirilmiştir. Ölüm bir insan aracılığıyla geldiğine göre, ölümden diriliş de bir insan aracılığıyla gelir. Herkes nasıl Adem’de ölüyorsa, herkes Mesih’te yaşama kavuşacak.
Mesih’in beden alması kadar diğer önemli bir şey de O’nun Tanrısal kimliğidir. Kutsal Kitap Tanrı’yı bize Kutsal Üçlü bir Tanrı olarak öğretir:
Yaratılış 1:1-3 Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı’nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu. Tanrı, «Işık olsun» diye buyurdu ve ışık oldu.
Yaratılışın başında Tanrı’nın kendisini Kutsal Üçlübir Tanrı olarak açıkladığını görmekteyiz. Tanrı bir söz söylüyor [buyuruyor] ve o söz gerçekleşiyor. İşte bu söz İsa Mesih’tir.
Bu yüzden Yuhanna Müjdesinde şöyle diyor:
Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’la birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı. Başlangıçta O, Tanrı’yla birlikteydi. Her şey O’nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O’nsuz olmadı. Söz insan olup aramızda yaşadı. Biz de O’nun yüceliðini, Baba’dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu olan biricik Oğul’un yüceliğini gördük.
Gördüğümüz üzere Tanrı yaratma işini Biricik Oğul İsa Mesih aracılığı ile gerçekleştiriyor:
Yuhanna 1:3 Her şey O’nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O’nsuz olmadı.
Kolosesiler 1:15-16 Görünmez Tanrı’nın görünümü, bütün yaratılışın ilk doğanı O’dur. Nitekim yerde ve gökte, görünen ve görünmeyen her şey -tahtlar, egemenlikler, yönetimler, hükümranlıklar- O’nda yaratıldı. Her şey O’nun aracılığıyla ve O’nun için yaratıldı.
Böylece Mesih’in beden alıp gelmesinde Tanrı’nın insanlığa olan sevgisini görmekteyiz..
Romalılar 5:8 Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü.
Yani Mesih insan bedeni ile aramıza gelip, bizlerin cezasını ödemek için beden aldı.
Kutlu Doğuş (Noel) Tanrı’nın günahkar insana duyduğu büyük sevginin kutlanmasıdır. –Tanrı günahı sevmiyor; ama günahlı insanı seviyor.
Tanrı’nın neden benden alıp aramıza geldiğini anlamamız önünde duran bir engel ise kültürümüze işlemiş olan eski bir dünya görüşüdür.
Antik kültürde maddenin kötü ruhun ise iyi olduğu görüşü hakimdi. Böylece insanlar Tanrı’yı sadece ruhsal, iyi ve kutsal olarak düşünürken; maddeyi ve dolayısı ile bedeni ve bu dünyayı da kötü olarak düşünürlerdi. Bazı dini öğretişlerde dünyanın bir “çile çekme yeri” gibi anlatılmasının temelindeki düşünce bu eski dünya görüşüdür.
Ancak Kutsal Kitap bunun tam tersini söylüyor:
Yaratılış 1:4 Tanrı ışığı yaratıyor ve iyi olduğunu söylüyor.
10 Tanrı karayı ve denizleri oluşturuyor / iyi olduğunu söylüyor.
12 Tanrı ağaçlar ve bitkiler yaratıyor / iyi olduğunu söylüyor.
17-18 Tanrı gece ve gündüz yaratıyor / iyi olduğunu söylüyor.
20 Tanrı sularda canlılar, yerde ve gökteki kuşlar yaratıyor / iyi olduğunu söylüyor.
24-25 Yeryüzünde çeşit çeşit canlı yaratık, evcil ve yabanıl hayvan, sürüngen yaratılyor / iyi olduğunu söylüyor.
31 yaratılış tamamlandıktan sonraki altıncı günde Tanrı yarattıklarına bakıyor / her şeyin çok iyi olduğunu söylüyor.
Bu eski dünya görüşünün getirdiği diğer bir sonuç da şudur: insanlar dünyayı fiziksel ve ruhsal dünya olarak bölmeye başlıyorlar. Böylece dünyasal işleri ve yaşamsal faaliyetleri ruhsal şeylerden ayrı tutmaya başlıyorlar. Böylece ruhsallık sadece dua ve tapınma zamanı ile sınırlı bir faaliyet olarak kalıyor.
Ancak Tanrı ile ilişkisi olan bir kişinin evde, işte, alışverişte olan yaşamı, sözleri, davranışları Tanrı’nın yüceliğine hizmet eder. İnsanı sevmek, uluslara merhametle hizmet etmek, ticaret yapmak, öğrenci olmak gibi şeyler bizlerin ruhani yaşantısından taşan bereketlerle devam etmelidir.
Bu eski dünya görüşünün getirdiği diğer başka bir sonuç da ahlaki yıkımdır. Bedende yaşanan şeyleri fazla önemsemediği için kişi bireysel kurtuluşunu bilgide ya da gnostiklerin ifadesi ile üstün gizemli bilgide bulduğunu sanır. Bedende yaşanan şeyleri önemsiz ve geçici olarak görür. Oysa kurtuluşun merkezinde Tanrı vardır. Bu eski öğretiş ise kurtuluşun merkezine bilgiyi koymaktadır.
İsa Mesih’in yaşamına baktığımızda O’nun yeryüzünde aramızdayken, yani bedendeki yaşamındayken yaptıkları bize bugün nasıl yaşayacağımız konusunda Tanrısal bir örnek vermektedir. Mesih İsa bizlerin yapamadığı yapmak ve bize yaşamak için bir örnek bırakmak için geldi.
Böylece Kutlu Doğuş (Noel) bizlerin yapamadığı şeyleri Mesih’in bizim için yapmaya geldiğinin hatırlanmasıdır.
Yuhanna 3:16 «Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlunu verdi. Öyle ki, O’na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, ama hepsi sonsuz yaşama kavuşsun.
Tanrı yarattığı dünyayı sevdiği için yarattığı dünyadan kendisini çekmiyor.
Tanrı’nın sevgisi bütün dünyayı kapsayacak kadar büyük.
Tanrı’nın sevgisi dünyanın kurtuluşu için biricik Oğlunu verecek kadar güçlü ve kararlı.
Mesih İsa bu dünyanın fiziksel gerçekliğine bürünerek bizim etimizden et, bizim kemiklerimizden kemik almak üzere alçalıp aramıza geliyor. Tanrı yarattığı dünyanın içindeki her şeyi ve tabi ki, özenle yarattığı insanı sevdiği için böyle yapıyor.
Böylece Kutlu Doğuş (Noel) Tanrı’nın çok veren, kurtaran sevgisini yeniden düşünmemiz için bize verilmiş bir fırsattır.
Kutsal Kitap bugün bile bizlerin günaha düşmesini ilk günah ile ilişkili olarak, ilk günahın bir sonucu olarak görür ve öyle öğretir.
II.Korintliler 11:3 Ne var ki, yılanın Havva’yı kurnazlığıyla aldatması gibi, düşüncelerinizin Mesih’e olan içten ve pak adanmışlıktan saptırılmasından korkuyorum.
Yaratılış 3:6 Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi. Kocası da yedi. 7 İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar. 8 Derken, günün serinliğinde bahçede yürüyen RAB Tanrı’nın sesini duydular. O’ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler.
Romalılar 3:23 Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kaldı.
Yaratılış 3:17 Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.
Efesliler 2:1-2 Sizler bir zamanlar, içinde yaşadığınız suç ve günahlarınızdan ötürü ölüydünüz. Bu dünyanın gidişine ve havadaki hükümranlığın egemenine, yani söz dinlemeyen insanlarda şimdi etkin olan ruha uymaktaydınız.
Adem ve Havva bütün insanlığın atası olarak ilk günahın getirdiği yargıyı, günah içinde ölmüşlük mirasını bütün insanlığa bıraktılar:[2]
Yaratılış 1:27 Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı. 28 Onları kutsadı ve, “Verimli olun, çoğalın” dedi, “Yeryüzünü doldurun ve denetiminize alın; denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, yeryüzünde yaşayan bütün canlılara egemen olun.
Yaratılış 2:16 Ve ona, “Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu, 17 “Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.”
Romalılar 5:12 Günah bir insan yoluyla, ölüm de günah yoluyla dünyaya girdi. Böylece ölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah işledi.
Mezmurlar 51:5 Nitekim suç içinde doğdum ben,
Günah içinde anam bana hamile kaldı.
Eyüp 15:14 “İnsan gerçekten temiz olabilir mi?
Kadından doğan biri doğru olabilir mi?[3]
Böylece bu ilk günah bizleri iyilik yapamaz bir durumda, iyiliğe tümüyle isteksiz ve yeteneksiz, iyiliğe tamamen karşıt bir şekilde yetersiz bir halde bıraktı:
Romalılar 5:6 Evet, biz daha çaresizken Mesih, belirlenen zamanda tanrısızlar için öldü.
Romalılar 8:7 Çünkü benliğe dayanan düşünce Tanrı’ya düşmandır; Tanrı’nın Yasasına boyun eğmez, eğemez de…
Romalılar 7:18-19 İçimde, yani doğal benliğimde iyi bir şey bulunmadığını biliyorum. İçimde iyiyi yapmaya istek var, ama güç yoktur.
19 İstediğim iyi şeyi yapmıyorum, istemediğim kötü şeyi yapıyorum.
20 İstemediğim şeyi yapıyorsam, bunu yapan artık ben değil, içimde yaşayan günahtır.
Koloseliler 1:21 Yaptığınız kötülükler yüzünden bir zamanlar düşüncelerinizde Tanrı’ya yabancı ve düşmandınız.
Mesih İsa insanın düşmüşlüğünü kaldırmak ve insanı ölümden özgür kılmak için aramıza geldi; yeni bir insanlığın başı olarak kendisinde yeni bir soy yarattı:
Galatyalılar 3:27-29 Vaftizde Mesih’le birleşenlerinizin hepsi Mesih’i giyindi. Artık ne Yahudi ne Grek, ne köle ne özgür, ne erkek ne dişi ayrımı vardır. Hepiniz Mesih İsa’da birsiniz. Ve eğer Mesih’e aitseniz, o zaman İbrahim’in soyundansınız, vaade göre de mirasçılarsınız.
Artık Mesih’teki Tanrı halkı O’nun ikinci gelişini ve mutlak zaferini bekliyor; bu anlamda Kutlu Doğuş, Mesih’in gelişine olan hazırlığımızı ve tanıklığımızı gözden geçirmemiz; kendimizi yenileyerek doğuşu müjdeleyen meleklerin sevincinde yolumuza devam etmemiz için bir düşünme fırsatıdır.
1- Yaratılış 3:15 Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu Birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, Sen onun topuğuna saldıracaksın.
2- I.Korintliler 15:21 Ölüm bir insan aracılığıyla geldiğine göre, ölümden diriliş de bir insan aracılığıyla gelir. Herkes nasıl Âdem’de ölüyorsa, herkes Mesih’te yaşama kavuşacak. Nitekim şöyle yazılmıştır: «İlk insan Âdem, yaşayan bir can oldu.» Son Âdem ise yaşam veren bir ruh oldu. Bizler topraktan olana nasıl benzer idiysek, göksel olana da benzeyeceğiz.
3- Eyüp 14:4 Kim temizi kirliden çıkarabilir?
Hiç kimse!
Doğuş Bayramı (Noel) ile İsa Mesih’in benden alarak aramıza gelmesini kutluyoruz. Tanrı neden benden alıp aramıza gelsin?
Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Ve tüm yaratılışı insana vererek yaratılışa egemen olmasını istedi. Öyle ki, insan çoğalsın ve hükmetsin, yeryüzünü doldursun ve Tanrı’nın görkemi için yaşasın; Tanrı’dan zevk alarak yaşasın; Tanrı’yı yücelterek yaşasın.
Böylece ilk aile aracılığı ile Tanrı yeryüzünü kendi suretleri ile dolduracak ve gökteki egemenliğini yeryüzüne yayacaktı. İsa Mesih’in “gökte olduğu gibi yeryüzünde de Senin isteğin olsun” şeklindeki duası bizleri yaratılışın bu ilk amacına getirmeye çağırmaktadır.
Ancak ilk günah yüzünden ilk insan hem beden hem can olarak düştü ve Tanrı’dan ayrıldı. Böylece insan ruhsal anlamda öldü. Tanrı ise insana bir kurtarıcı vaat ederek onu kurtarmayı istedi. Yaratılışın başında düşüşün hemen ardından Tanrı kadın soyundan bir kurtarıcı vaat etti. Kadın’ın soyundan gelecek bir kurtarıcı insanın düşüşüne sebep olan yılanın başını ezecekti.[1]
Böylece Mesih beden alıp aramıza geldi. Bizlere Tanrı’nın kurtuluş yolunu gösterdi. Mesih’in beden alması tek başına bir bayram değildir. O’nun beden alması çarmıhla ilişkilidir. Mesih çarmıha gerilmek üzere beden aldı.
Doğuş Bayramı (Noel) Tanrı’nın insan için yaptığı bu büyük girişimin kutlanmasıdır.
Romalılar 5:14-19 Oysa ölüm Adem’den Musa’ya dek, gelecek Kişi’nin örneği olan Adem’in suçuna benzer bir günah işlememiş olanlar üzerinde de egemendi. Ne var ki, Tanrı’nın armağanı Adem’in suçu gibi değildir. Çünkü bir kişinin suçu yüzünden birçokları öldüyse, Tanrı’nın lütfu ve bir tek adamın, yani İsa Mesih’in lütfuyla verilen bağış birçokları yararına daha da çoğaldı. Tanrı’nın bağışı o tek adamın günahının sonucu gibi değildir. Tek suçtan sonra verilen yargı mahkûmiyet getirdi; oysa birçok suçtan sonra verilen armağan aklanmayı sağladı.Çünkü ölüm bir tek adamın suçu yüzünden o tek adam aracılığıyla egemenlik sürdüyse, Tanrı’nın bol lütfunu ve aklanma bağışını alanların bir tek adam, yani İsa Mesih sayesinde yaşamda egemenlik sürecekleri çok daha kesindir. İşte, tek bir suçun bütün insanların mahkûmiyetine yol açtığı gibi, bir doğruluk eylemi de bütün insanlara yaşam veren aklanmayı sağladı. Çünkü bir adamın sözdinlemezliği yüzünden nasıl birçoğu günahkâr kılındıysa, bir adamın söz dinlemesiyle birçoğu da doğru kılınacaktır.
I.Korintliler 15:20-22 Oysa Mesih, ölmüş olanların ilk örneği olarak ölümden dirilmiştir. Ölüm bir insan aracılığıyla geldiğine göre, ölümden diriliş de bir insan aracılığıyla gelir. Herkes nasıl Adem’de ölüyorsa, herkes Mesih’te yaşama kavuşacak.
Mesih’in beden alması kadar diğer önemli bir şey de O’nun Tanrısal kimliğidir. Kutsal Kitap Tanrı’yı bize Kutsal Üçlü bir Tanrı olarak öğretir:
Yaratılış 1:1-3 Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı’nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu. Tanrı, «Işık olsun» diye buyurdu ve ışık oldu.
Yaratılışın başında Tanrı’nın kendisini Kutsal Üçlübir Tanrı olarak açıkladığını görmekteyiz. Tanrı bir söz söylüyor [buyuruyor] ve o söz gerçekleşiyor. İşte bu söz İsa Mesih’tir.
Bu yüzden Yuhanna Müjdesinde şöyle diyor:
Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’la birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı. Başlangıçta O, Tanrı’yla birlikteydi. Her şey O’nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O’nsuz olmadı. Söz insan olup aramızda yaşadı. Biz de O’nun yüceliðini, Baba’dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu olan biricik Oğul’un yüceliğini gördük.
Gördüğümüz üzere Tanrı yaratma işini Biricik Oğul İsa Mesih aracılığı ile gerçekleştiriyor:
Yuhanna 1:3 Her şey O’nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O’nsuz olmadı.
Kolosesiler 1:15-16 Görünmez Tanrı’nın görünümü, bütün yaratılışın ilk doğanı O’dur. Nitekim yerde ve gökte, görünen ve görünmeyen her şey -tahtlar, egemenlikler, yönetimler, hükümranlıklar- O’nda yaratıldı. Her şey O’nun aracılığıyla ve O’nun için yaratıldı.
Böylece Mesih’in beden alıp gelmesinde Tanrı’nın insanlığa olan sevgisini görmekteyiz..
Romalılar 5:8 Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü.
Yani Mesih insan bedeni ile aramıza gelip, bizlerin cezasını ödemek için beden aldı.
Kutlu Doğuş (Noel) Tanrı’nın günahkar insana duyduğu büyük sevginin kutlanmasıdır. –Tanrı günahı sevmiyor; ama günahlı insanı seviyor.
Tanrı’nın neden benden alıp aramıza geldiğini anlamamız önünde duran bir engel ise kültürümüze işlemiş olan eski bir dünya görüşüdür.
Antik kültürde maddenin kötü ruhun ise iyi olduğu görüşü hakimdi. Böylece insanlar Tanrı’yı sadece ruhsal, iyi ve kutsal olarak düşünürken; maddeyi ve dolayısı ile bedeni ve bu dünyayı da kötü olarak düşünürlerdi. Bazı dini öğretişlerde dünyanın bir “çile çekme yeri” gibi anlatılmasının temelindeki düşünce bu eski dünya görüşüdür.
Ancak Kutsal Kitap bunun tam tersini söylüyor:
Yaratılış 1:4 Tanrı ışığı yaratıyor ve iyi olduğunu söylüyor.
10 Tanrı karayı ve denizleri oluşturuyor / iyi olduğunu söylüyor.
12 Tanrı ağaçlar ve bitkiler yaratıyor / iyi olduğunu söylüyor.
17-18 Tanrı gece ve gündüz yaratıyor / iyi olduğunu söylüyor.
20 Tanrı sularda canlılar, yerde ve gökteki kuşlar yaratıyor / iyi olduğunu söylüyor.
24-25 Yeryüzünde çeşit çeşit canlı yaratık, evcil ve yabanıl hayvan, sürüngen yaratılyor / iyi olduğunu söylüyor.
31 yaratılış tamamlandıktan sonraki altıncı günde Tanrı yarattıklarına bakıyor / her şeyin çok iyi olduğunu söylüyor.
Bu eski dünya görüşünün getirdiği diğer bir sonuç da şudur: insanlar dünyayı fiziksel ve ruhsal dünya olarak bölmeye başlıyorlar. Böylece dünyasal işleri ve yaşamsal faaliyetleri ruhsal şeylerden ayrı tutmaya başlıyorlar. Böylece ruhsallık sadece dua ve tapınma zamanı ile sınırlı bir faaliyet olarak kalıyor.
Ancak Tanrı ile ilişkisi olan bir kişinin evde, işte, alışverişte olan yaşamı, sözleri, davranışları Tanrı’nın yüceliğine hizmet eder. İnsanı sevmek, uluslara merhametle hizmet etmek, ticaret yapmak, öğrenci olmak gibi şeyler bizlerin ruhani yaşantısından taşan bereketlerle devam etmelidir.
Bu eski dünya görüşünün getirdiği diğer başka bir sonuç da ahlaki yıkımdır. Bedende yaşanan şeyleri fazla önemsemediği için kişi bireysel kurtuluşunu bilgide ya da gnostiklerin ifadesi ile üstün gizemli bilgide bulduğunu sanır. Bedende yaşanan şeyleri önemsiz ve geçici olarak görür. Oysa kurtuluşun merkezinde Tanrı vardır. Bu eski öğretiş ise kurtuluşun merkezine bilgiyi koymaktadır.
İsa Mesih’in yaşamına baktığımızda O’nun yeryüzünde aramızdayken, yani bedendeki yaşamındayken yaptıkları bize bugün nasıl yaşayacağımız konusunda Tanrısal bir örnek vermektedir. Mesih İsa bizlerin yapamadığı yapmak ve bize yaşamak için bir örnek bırakmak için geldi.
Böylece Kutlu Doğuş (Noel) bizlerin yapamadığı şeyleri Mesih’in bizim için yapmaya geldiğinin hatırlanmasıdır.
Yuhanna 3:16 «Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlunu verdi. Öyle ki, O’na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, ama hepsi sonsuz yaşama kavuşsun.
Tanrı yarattığı dünyayı sevdiği için yarattığı dünyadan kendisini çekmiyor.
Tanrı’nın sevgisi bütün dünyayı kapsayacak kadar büyük.
Tanrı’nın sevgisi dünyanın kurtuluşu için biricik Oğlunu verecek kadar güçlü ve kararlı.
Mesih İsa bu dünyanın fiziksel gerçekliğine bürünerek bizim etimizden et, bizim kemiklerimizden kemik almak üzere alçalıp aramıza geliyor. Tanrı yarattığı dünyanın içindeki her şeyi ve tabi ki, özenle yarattığı insanı sevdiği için böyle yapıyor.
Böylece Kutlu Doğuş (Noel) Tanrı’nın çok veren, kurtaran sevgisini yeniden düşünmemiz için bize verilmiş bir fırsattır.
Kutsal Kitap bugün bile bizlerin günaha düşmesini ilk günah ile ilişkili olarak, ilk günahın bir sonucu olarak görür ve öyle öğretir.
II.Korintliler 11:3 Ne var ki, yılanın Havva’yı kurnazlığıyla aldatması gibi, düşüncelerinizin Mesih’e olan içten ve pak adanmışlıktan saptırılmasından korkuyorum.
Yaratılış 3:6 Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi. Kocası da yedi. 7 İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar. 8 Derken, günün serinliğinde bahçede yürüyen RAB Tanrı’nın sesini duydular. O’ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler.
Romalılar 3:23 Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kaldı.
Yaratılış 3:17 Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.
Efesliler 2:1-2 Sizler bir zamanlar, içinde yaşadığınız suç ve günahlarınızdan ötürü ölüydünüz. Bu dünyanın gidişine ve havadaki hükümranlığın egemenine, yani söz dinlemeyen insanlarda şimdi etkin olan ruha uymaktaydınız.
Adem ve Havva bütün insanlığın atası olarak ilk günahın getirdiği yargıyı, günah içinde ölmüşlük mirasını bütün insanlığa bıraktılar:[2]
Yaratılış 1:27 Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı. 28 Onları kutsadı ve, “Verimli olun, çoğalın” dedi, “Yeryüzünü doldurun ve denetiminize alın; denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, yeryüzünde yaşayan bütün canlılara egemen olun.
Yaratılış 2:16 Ve ona, “Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu, 17 “Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.”
Romalılar 5:12 Günah bir insan yoluyla, ölüm de günah yoluyla dünyaya girdi. Böylece ölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah işledi.
Mezmurlar 51:5 Nitekim suç içinde doğdum ben,
Günah içinde anam bana hamile kaldı.
Eyüp 15:14 “İnsan gerçekten temiz olabilir mi?
Kadından doğan biri doğru olabilir mi?[3]
Böylece bu ilk günah bizleri iyilik yapamaz bir durumda, iyiliğe tümüyle isteksiz ve yeteneksiz, iyiliğe tamamen karşıt bir şekilde yetersiz bir halde bıraktı:
Romalılar 5:6 Evet, biz daha çaresizken Mesih, belirlenen zamanda tanrısızlar için öldü.
Romalılar 8:7 Çünkü benliğe dayanan düşünce Tanrı’ya düşmandır; Tanrı’nın Yasasına boyun eğmez, eğemez de…
Romalılar 7:18-19 İçimde, yani doğal benliğimde iyi bir şey bulunmadığını biliyorum. İçimde iyiyi yapmaya istek var, ama güç yoktur.
19 İstediğim iyi şeyi yapmıyorum, istemediğim kötü şeyi yapıyorum.
20 İstemediğim şeyi yapıyorsam, bunu yapan artık ben değil, içimde yaşayan günahtır.
Koloseliler 1:21 Yaptığınız kötülükler yüzünden bir zamanlar düşüncelerinizde Tanrı’ya yabancı ve düşmandınız.
Mesih İsa insanın düşmüşlüğünü kaldırmak ve insanı ölümden özgür kılmak için aramıza geldi; yeni bir insanlığın başı olarak kendisinde yeni bir soy yarattı:
Galatyalılar 3:27-29 Vaftizde Mesih’le birleşenlerinizin hepsi Mesih’i giyindi. Artık ne Yahudi ne Grek, ne köle ne özgür, ne erkek ne dişi ayrımı vardır. Hepiniz Mesih İsa’da birsiniz. Ve eğer Mesih’e aitseniz, o zaman İbrahim’in soyundansınız, vaade göre de mirasçılarsınız.
Artık Mesih’teki Tanrı halkı O’nun ikinci gelişini ve mutlak zaferini bekliyor; bu anlamda Kutlu Doğuş, Mesih’in gelişine olan hazırlığımızı ve tanıklığımızı gözden geçirmemiz; kendimizi yenileyerek doğuşu müjdeleyen meleklerin sevincinde yolumuza devam etmemiz için bir düşünme fırsatıdır.
1- Yaratılış 3:15 Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu Birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, Sen onun topuğuna saldıracaksın.
2- I.Korintliler 15:21 Ölüm bir insan aracılığıyla geldiğine göre, ölümden diriliş de bir insan aracılığıyla gelir. Herkes nasıl Âdem’de ölüyorsa, herkes Mesih’te yaşama kavuşacak. Nitekim şöyle yazılmıştır: «İlk insan Âdem, yaşayan bir can oldu.» Son Âdem ise yaşam veren bir ruh oldu. Bizler topraktan olana nasıl benzer idiysek, göksel olana da benzeyeceğiz.
3- Eyüp 14:4 Kim temizi kirliden çıkarabilir?
Hiç kimse!
Konular
- TESLİS (ÜÇLÜ-BİRLİK) İNANCI HAKKINDA BİR SAVUNMA!
- Hristiyanların Kuran'a bakışı ve değerlendirmesi bu yazıda!
- Müslümanlara Sorumuz: Barnabas/Barnaba Yalanına daha ne kadar sarılacaksınız?
- ''Ama Siz Hristiyanlar biz Müslümanları birer caniymiş gibi gösteriyorsunuz....'' DİYENLERE!
- Siz Hristiyanlar neden Pazar günü ibadet edersiniz?
- Siz Hristiyanlar neden Pazar günü ibadet edersiniz?
- Siz Hristiyanlar neden Pazar günü ibadet edersiniz?
- Hey gidi Hey... Sizin İncilleriniz de Hz.Muhammed Paraklet olarak geçiyor haberiniz yok!
- Bir şey soracağım Özgür; hani yazılarına 1-2 ay ara vermiştin? Bunları babam mı yazıyor?
- İncilleriniz de ''Kadınlar sussun! Onlara Konuşmalarına izin yoktur'' demiyor mu Kafirler!
- Hristiyanlar kadına nasıl bakarlar? Ve Hristiyan bir kadın Nasıl yaşar?
- Teslisin neresini savunabilirsiniz ki? Bence tamamıyla büyük bir saçmalıktır!
- İNCİL’DE KADININ YERİ VE ROLÜ NEDİR? Sadece susun ve konuşmayın mı der?
- Vaftiz olmak nedir?
- Bu sitede ki, vaftiz tartışmalarına son veriyorum!
- Sizinkiler o daha küçücük ''günahsız'' çocukları vaftiz etmiyor mu? Ki ''günahlarından'' arınsın!
- Hem bizim Peygamberimiz köleleri özgürleştirdi. Yani bizim dinimiz de, İslamda kölelik olmaz!
- ''Ama Siz Hristiyan, biz Müslümanları birer caniymiş gibi gösteriyorsunuz...'' DİYENLERE!!!
- Diyalog İslam'ı Hristiyanlaştırmak için değil, Diğer Mezhepleri KATOLİKLEŞTİRMEK İÇİNDİR!
- İncilleriniz de ''Kadınlar sussun! Onlara Konuşmalarına izin yoktur'' demiyor mu Kafirler!
- Müslüman Kardeşler (İhvan'ı Müslimin) Şokta! Mısır'ın en ünlü Din Hocası, Hristiyan oldu!
- Sayın Admin, mesajlarımın kasıtlı olarak yayınlanmaması adi Şerefsizliktir!!!
- Bir Hristiyan nasıl ''Tövbe'' eder? Yada Hristiyanlıkta tövbe var mıdır? Ve nedir?
- Bir Hristiyan nasıl ''Tövbe'' eder? Yada Hristiyanlıkta tövbe var mıdır? Ve nedir?
- Abdest alır mısınız? Bahsettiğim Hakiki abdesttir!! Hristiyanlıkta Abdest Kavramı hakkında
- Gerçekten de Hristiyanlara tuvaleti Müslümanlar mı öğretti? Yoksa birer yalandan mı ibaret!
- Hristiyanlığa göre; Adem, Havva, Şeytan ve Elma! Kısaca bir özeti...
- Gerçekten de Teslis ile Tevhid inancı hakkında bir bilgin var mı? O zaman tıkla ve öğren!
- Kanlı Çağ!
- Bak Özgür efendi, Matta ve Luka da İsa'nın soyu farklı anlatılıyor!Sen ise çelişki yok diyorsun!