Hristiyanlarda da ölüler yıkanıp kefenleniyor mu?

Ölüm günü Hıristiyan için sırlı yaşamının bitiminde, her ne kadar düğün giysisini giymek için daha çok arınmaya gereksinmesi varsa da Vaftizle başlamış olan yeniden doğuşunun sona erdiğini, Kutsal Ruh'un meshetmesiyle verilmiş olan "Oğul'un suretine" kesin benzeyişini, Efkaristiya'da öncelenmiş olan Egemenlik şölenine katılmayı sağlar (KKK 1682)

Kilise bir Ana gibi Hıristiyanı yeryüzü yolculuğunda sırlı bir biçimde bağrında taşıdığı gibi, yolculuğunun bitiminde de onu "Baba'nın ellerine " teslim etmek için ona eşlik eder (KKK 1683).

Merhumların bedenlerine diriliş imanı ve umudu ile saygı ve sevgi gösterilmelidir. Ölülerin defnedilmesi insan bedenine gösterilen bir saygıdır; (Bkz. Tob 1, 16-18) defin Kutsal Ruhun tapınakları olan Tanrının çocuklarını onurlandırır (KKK 2300).

Cesetlere otopsi yapılması, yasal işlemler ya da bilimsel araştırmalar nedeniyle ahlâki açıdan kabul edilebilir. Ölümden sonra organ bağışı yasaldır, hatta övgüye değerdir (KKK 2301).

1964 yılına kadar katolik hristiyanlara ölülerin yakılması yasaktı. Bunun sebebi asıl olarak dogmatik değil, ölülerin yakılmasını iman ve dirilişin inkarı olarak propaganda yapan belli topluluklara karşı tepkiydi. Ölülerin yakılması günümüzde katolik hristiyanlara hristiyan imanını reddetmek amacını gütmüyorsa artık yasak değildir.

Hristiyanlar ölmüş yakınlarının mezarlarını onlara sevileri ve hatıralarının işareti olarak süslerler. Tüm Azizler ve Tüm Ölüler bayramlarında mezarların kutsanması ile cemaatler ölmüşlerine olan bağlılıklarını özel bir şekilde ifade ederler. Ölüm ve matem İsanın dirilişle ilgili mesajının ışığında görülür; tüm hristiyan toplulukları diriliş umutlarını ifade ederler.

Hristiyanlar mezarlıklara büyük saygı gösterirler. Hristiyanlık için mezarlar, yeryüzündeki yaşamlarında Kutsal Ruhun tapınağı olmuş olan imanlıların bedenlerinin gömülü olduğu Tanrının tarlasıdır. Mezarlığın şekli ve donanımı dirilişe olan hristiyan imanını ifade etmelidir (Katholischer Erwachsenenkatechismus, Bd. II: Leben aus dem Glauben, s. 313vd).

Konular