''Elimizde ki İncil gerçek midir?'' diyene ithafen!
Allah her şeye kadir mi?
Allah’a iman etmeyenler için O’nun mukaddes kitaplarının değiştirilebileceğine, hatta yok edilebileciğine inanmak belki zor değildir. Fakat hem ‘Allah’a inanıyorum’hem ‘Tevrat, Zebur ve İncil değiştirildi’ diyenler, aşılamaz bazı mantık sorularıyla karşı karşıyadırlar:
Hıristiyanların ve Müslümanların inanışına göre Allah her şeye kadirdir.
Allah merhametlidir, mukaddes kitaplarını insanlara doğru yolu göstermek için vahyeder.
Fakat eğer Tevrat, Zebur ve İncil değiştirilebilirse, şu iki sonuçtan birini kabul etmek zorundayız:
Allah, kitaplarının yok edilmesini önlemeye (haşa) acizdir (ve böylece gerçekten her şeye kadir olamaz). Yahut,
Allah insanlara doğru yolu göstermeye yalnız ara sıra önem verir; şöyle ki, O’nun kitapları değiştirilir ve böylece insanlar doğru yoldan saparlarsa, O pek ilgilenmez, başka bir deyimle merhametsizdir (gene haşa!).
Allah bu tür iftiralardan uzaktır! Allah’ın sözleri yok olursa, o devir insanlarının doğru yolda yürümesi imkansızdır. Tarihten biliniyor ki Tevrat M.Ö. 15. yüzyılda, Zebur (Mezmurlar) M.Ö 10 yüzyılda, Eski Ahit (Eski Antlaşma) peygamberlerin son kitabı (Malaki) M.Ö 5. yüzyılda, İncil (Yeni Antlaşma) M.S. 1. yüzyılda vahyedilmiştir.
Eğer bu kitapların metni değiştirilmiş ya da vahyedilmesinden sonra tümüyle kaybolmuşsa ve tek geçerli kitap Kur’an ise, çok kısa aralıklar hariç 2000 yıla aşkın bir müddet boyunca insanlar manevi karanlık içinde kalmış demektir. Allah, vahiylerini bir iki asır bile tahriften koruyamamış olsaydı, ne kadar aciz ya da merhametsiz bir Varlık olurdu!
Tevrat, Zebur ve İncil birbirlerini tasdik etmektedirler.
Tevrat, Zebur ve İncil birbirlerini tasdik eder, Allah’ın Sözü’nün değiştirilemeyeceğini açıkça belirtirler. İşte birkaç örnek: “Ot kurur, çiçek solar: fakat Allah’ımızın sözü ebediyen durur” (Peygamberlerin kitaplarından, Yeşaya 40:9) “Gök ve yer ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa’dan (Tevrat’tan) en küçük bir harf ya da bir nokta bile eksilmeyecektir” (İncil, Matta 5:18). (İsa dedi ki), ‘Gök ve yer ortadan kalacak, benim sözlerim ise asla ortadan kalkmayacaktır’(İncil, Markos 13:31). (İsa havarilerine dedi ki), “Baba’nın (Allah’ın) Benim adımla göndereceği Yardımcı, Kutsal Ruh (Ruhül-Kudüs), size her şeyi öğretecek, bütün söylediklerimi size hatırlatacaktır” (İncil, Yuhanna 14:26). (Havari Pavlus, kendinden ve diğer havarilerden söz ederken dedi ki), “(Kutsal) Ruh’u alanlara ruhsal gerçekleri açıklarken, Tanrı’nın lütfettiklerini insan bilgeliğinin öğrettiği sözleri değil, (Kutsal) Ruh’un öğrettiği sözlerle bildiririz” (İncil, 1 Korintliler 2:13).
Milattan önce yaşayan peygamberlerin ve M.S. 1 asırda yaşayan havarilerin sözleri, yaptıkları mucizeler ve bulundukları şaşılacak kehanetlerin yerine gelmesiyle doğrulanmıştır. 20. asırda yaşayan biz Mesih İnanlıları da Kutsal Kitab’I (Tevrat, Zebur ve İncil) şahsi tecrübemizle doğrularız. Çünkü Kutsal Kitap sayesinde tek kurtuluş yolunu öğrendik ve Allah’a yaraşır, temiz, ümit dolu ve sevinçli bir hayat yaşamaya başladık. Kur’an’da İncil’in değiştirildiğini belirten hiçbir ayet yoktur!
Kuran’ın bu konuda öğrettikleri.
Yukarıda gördüğümüz gibi, Tevrat, Zebur ve İncil’e göre Allah’ın Sözü değiştirilemez. Kur’an’da İncil’in değiştirildiğini belirten hiçbir ayet yoktur! Gerçi Yahudiler Tevrat’ı sözlü olarak tahrif etmekle (yani, Tevrat ayetlerini yanlış yorumlamak ya de yanlış aktarmakla) suçlanıyor, ama Tevrat metninin asla değişmediği ve değişemeyeceği açıkça belirtilmiştir: “Süphesiz ki, Tevrat’ı biz indirdik (Allah indirdi). Onda hidayet ve nur vardır” (Sure 5:44) (Dikkat: Kur’an ‘vardı’ değil, ‘vardır’diyor; yani Tevrat’ın hala nur ve hidayet kaynağı olduğunu açıkça kabul ediyor).
“…içinde nurla hidayet bulunan ve önündeki Tevrat’I tasdik eden İncil’I verdik”(Sure 5:46). Ayrıca Sure 3:3, 5:68-70, 6:91’e bakınız. Kura’an’a gore müminlerin Tevrat, Zebur ve İncil’e inanması şarttır: “Biz Allah’a, …Musa’ya ve İsa’ya verilenlere ve bütün peygamberlere Rab’leri tarafından verilen kitaplara iman ettik. Onların hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz.” (Sure 2:136, Ayrıca Sure 2:285, 4:136, 29:46’ya bakınız.). Bu ayetten anlaşılıyor ki, Hz. Muhammed bile Kur’an’ı Tevrat, Zebur ve İncil’den üstün saymadı! Kur’an, önündeki Tevrat ve İncil’i (geçersiz kılmak değil), tasdik etmek için indirildiğini defalarca belirtiyor (Sure 10:37, 35:31, 46:12’ye bakınız). İncil ile Tevrat’ın aslı Muhamed’in zamanında kaybolmamıştı. Bunu şu ayetlerden anlıyoruz: “Ey Resul’üm (Muhammed), eğer sana indirdiğimiz kıssa ve haberlerden bilfarz şüphe edecek olursan, senden evvel kitap (Tevrat ve İncil) okuyanlara sor” (Sure 10:94).
"Sen (ey Muhammed) onlara (Yahudilere), 'Eğer sadık iseniz, Tevrat'ı getirin de onu okuyun" (Sure 3:93. Ayrıca Sure 3:70-71, 21:7, 4:47, 2:41, 7:169 ve 29:46'ya bkz.).
Bu Kur'an ayetlerinden anlaşılıyor ki, Tevrat ve İncil Muhammed'in zamanında bozulmamış durumdaydı. Aksi halde, Allah Muhammed'e "bir şüphen varsa, senden önce kitap okuyanlara sor" demezdi. Tanrı, Muhammed'in tahrif edilmiş bir kitaba müracaat etmesini nasıl ister?
Tevrat, Zebur ve İncil'in aslı Allahın Sözü değil miydi? Peki, Kur'an'da Allah'ın Sözü hakkında ne yazıldığına bakalım: "Allah'ın sözlerini değiştirebilecek hiçbir kuvvet yoktur"(Sure 6:34).
"Allah'ın sözlerinde asla bir değişme yoktur" (Sure 10:64). Kur'an'a göre Muhammed önceki kitapları tasdik etmek ve korumak için gönderildi (Sure 5:51). Fakat eğer Tevrat ve İncil değiştirilmişse, Muhammed bunları koruyamamış demektir.
şimdi, sevgili okuyucu, şu iki sonuçtan birini seçmek durumundasın: 1) Ya Allah'ın Sözü (Tevrat, Zebur ve İncil hakkındaki Kur'an ayetleri yanlıştır. 2) Ya da Tevrat, Zebur ve İncil gerçekten değişmemiştir ve böylece her Müslüman onların tüm hükümlerini kabul etmek zorundadır. Kur'an önyargısız okuyan herkes bu ikinci seçeneği tercih eder. Nitekim Ebül-Fazl es-Saudi ve Ebül-Beka Salih el-Caferi gibi en eski ve en saygın Müslüman müfessirler (Kur'an yorumcuları) Hıristiyanların kullandığı Tevrat, Zebur ve İncil'i olduğu gibi kabul etmişlerdir.
Tarihi ve arkeolojik deliller.
Allah'ın kutsal kitaplarını koruma gücünden şüphelenenler için Tevrat, Zebur ve İncil'in değişmediğine dair başka bir sürü kanıt vardır. Ortadoğu'da, bilhassa Mısır kumlarının altında binlerce yıl saklı kalan çok sayıda Kutsal Kitap nüshası keşfedilmiştir. Mesela, 1947 yılında bir Müslüman çoban Filistin'de Lut gölü yakınlarında bulunan bir mağarada 500'den fazla eski el yazmasına rastlamıştır. Bunlardan 100 kadarı M.Ö. 2.yüzyıla ait Tevrat ve Zebur'un çeşitli kısımlarının nüshalarıdır. İngiltere'de Manchester John Rylands Kütüphanesinde muhafaza edilen bu nüshaların metni bugünkü Tevrat ve Zebur'un metninden farksızdır.
M.Ö. 5.yüzyılda Yahudilikten ayrılan Samiriyeliler mezhebi, o zamandan bu yana Yahudilerden tamamen bağımsız olarak Tevrat'ın ilk beş kısmını (Tekvin, Çıkış, Levililer, Sayılar ve Tesniye) okuyorlar. Onların ve Yahudilerle Hıristiyanların Tevrat metinleri aynıdır.
Tevrat ve Zebur'un aslı İbrani dilindedir. Bunun yanısıra Tevrat'la Zebur'un çok eski çevirileri (Mesela, M.Ö. 3.yüzyılda yapılan Grekçe ve M.S. 4. yüzyılda yapılan Latince ve Süryanice çevirileri) mevcuttur. Bazı çeviri hataları hariç, bu çeviriler asıl İbranice metinden farksızdır. Durum, M.S. 1. yüzyılda vahyedilen İncil için de aynıdır. İncil'in aslı Grek dilindedir. İncil'in bazı kısımlarını ihtiva eden ve M.S. 2 yüzyıla ait olan birkaç Grekçe el yazması mevcuttur. Mesela, John Rylands kütüphanesinde İncil'in Yuhanna kısmının bir bölümünü ihtiva eden, M.S. 130 yılına ait bir el yazması vardır. Muhammed'in zamanından önce yazılan, M.S. 3, 4, 5, ve 6 yüzyıla ait yüzlerce İncil nüshası Batı müzelerinde korunmaktadır.
Bundan başka, M.S. 90 yıllarında Roma'daki Mesih İnanlılarının önderi Klement, M.S. 110 yıllarında ölen İgnatyus, Polikarp (M.S. 70-156), Yustin (M.S. 100-163), İreneyus (M.S. 130-200) ve başka birçok eski Mesih İnanlısı bilginin hala mevcut olan eserlerinde İncil'in hemen hemen her ayeti aktarılmıştır. Ayrıca İncil'ín M.S. ilk altı yüzyılda (yani, Muhammed'in zamanında önce) yapılan ve hala mevcut olan Latince, Süryanice, Kıptice, Ermenice, Gotça ve Gürcüce çevirileri vardır. Çeviri hataları hariç, bunların hepsi asıl Grekçe İncil'den farksızdır.
Elbette Musa peygamberin imzasını taşıyan bir Tevrat olmadığı gibi, havarilerin imzasını taşıyan bir İncil de yoktur. Bunların binlerce yıl korunup günümüze kadar gelmesini beklemek insafsızlık olur. Ve unutmayalım ki, Kur'an'ın durumu Tevrat ve İncil'inkinden daha iyi sayılamaz. Muhammed'in mührünü taşıyan bir Kur'an nüshası yoktur. Üstelik eski Müslüman bilginlere gore (1) Muhammed’in döneminde Kur’an birbirlerinden oldukça değişik yedi şekilde mevcuttu. Halife Osman, birbirlerini tutmayan bu Kur’an nüshalarından bir tek metin oluşturduktan sonra bunun dışında kalan her Kur’an nüshasını yaktırmıştır (2). Eski müslüman kaynaklarına göre, asıl Kur’an’da bulunan ama Osman’ın derlemesinde (yani, bugünkü Kur’an metninde) bulunan 3 sure vardır, bazı ayetler de değiştirilmiştir (3). Sahih bir hadise göre (4), Muhammed’in ölümünden kısa bir sure sonra karısı Ayşe’nin yatağının altında saklanmış olan uzun bir Kur’an suresinin tek nüshasını bir evcil hayvan yemiştir!
Bu konuda sahih sayılan en ilginç hadislerden biri ise Müslim’in, Halife Ömer’in rivayetine dayanarak anlattığı şu hadistir: “Allah, Muhammed’e Kur’an’I indirdi ve recim (taşla öldürme) ayeti Allahuteala’nın indirdiği ayetler arasındaydı. Rasulullah (Muhammed) taşladı, ardından biz de taşladık ve Allah’ın kitabında zina yapanın cezası taşlanmaktır. Recim ayeti şöyle yazılıydı: “Yaşlı erkek ve yaşlı kadın zina etmişse, onları mutlaka taşlayın”. Recim ayeti ise ortadan kaybolmuştur ve artık Kur’an’ın hiçbir yerinde bulunmuyor! Üstelik İslam şeriatinin hakim olduğu Ülkelerde hala uygulanan recim (taşla öldürme) cezası, ortadan kaybolmuş bu Kur’an ayetine dayanmaktadır! (5) şunu önemle belirtmek isterim ki, bu bilgiler Hıristiyanların yazılarından değil, seçkin Müslüman bilginlerin derlediği sahih hadislerden alınmıştır).
Yanlış anlaşılmasın. Amacımız Kur’an’ı kötülemek değildir. Ama İncil’in durumu Kur’ankinden daha güvenilirdir. Çünkü Halife Osman’ın Kur’an derlettiği gibi keyfine göre İncil’i toplatıp derletebilen bir halife ya da papa hiç bir zaman olmamıştır. Hatta diyebiliriz ki, İncil nüshalarının arasındaki ufak metin değişiklikleri, İncil metnini kimsenin zorla değiştirmeye kalkışmadığını ispatlamaktadır.
Bkz. Mişkat, cilt 3, sayfa 7-2-705; Tabari ve Beyzavi’nin Sure 3:100, 6:91, 19:35, 28:48, 33:6, 34:18, 38:22 üzerindeki yorum).
Beyzavi, cilt 3, sayfa 104-105 (Sure 2:106 üzerindeki yorum).
Bkz. Mişkat, cilt 3, sayfa 708 (Bu bilgilerin kaynağı Celaleddin’dir).
Bkz. Sahihi Müslim, sayfa 740.
Mişkat, Kitab ül-Hudud, sayfa 301.
Kaynak: Yeni Yaklaşım, '96
Allah’a iman etmeyenler için O’nun mukaddes kitaplarının değiştirilebileceğine, hatta yok edilebileciğine inanmak belki zor değildir. Fakat hem ‘Allah’a inanıyorum’hem ‘Tevrat, Zebur ve İncil değiştirildi’ diyenler, aşılamaz bazı mantık sorularıyla karşı karşıyadırlar:
Hıristiyanların ve Müslümanların inanışına göre Allah her şeye kadirdir.
Allah merhametlidir, mukaddes kitaplarını insanlara doğru yolu göstermek için vahyeder.
Fakat eğer Tevrat, Zebur ve İncil değiştirilebilirse, şu iki sonuçtan birini kabul etmek zorundayız:
Allah, kitaplarının yok edilmesini önlemeye (haşa) acizdir (ve böylece gerçekten her şeye kadir olamaz). Yahut,
Allah insanlara doğru yolu göstermeye yalnız ara sıra önem verir; şöyle ki, O’nun kitapları değiştirilir ve böylece insanlar doğru yoldan saparlarsa, O pek ilgilenmez, başka bir deyimle merhametsizdir (gene haşa!).
Allah bu tür iftiralardan uzaktır! Allah’ın sözleri yok olursa, o devir insanlarının doğru yolda yürümesi imkansızdır. Tarihten biliniyor ki Tevrat M.Ö. 15. yüzyılda, Zebur (Mezmurlar) M.Ö 10 yüzyılda, Eski Ahit (Eski Antlaşma) peygamberlerin son kitabı (Malaki) M.Ö 5. yüzyılda, İncil (Yeni Antlaşma) M.S. 1. yüzyılda vahyedilmiştir.
Eğer bu kitapların metni değiştirilmiş ya da vahyedilmesinden sonra tümüyle kaybolmuşsa ve tek geçerli kitap Kur’an ise, çok kısa aralıklar hariç 2000 yıla aşkın bir müddet boyunca insanlar manevi karanlık içinde kalmış demektir. Allah, vahiylerini bir iki asır bile tahriften koruyamamış olsaydı, ne kadar aciz ya da merhametsiz bir Varlık olurdu!
Tevrat, Zebur ve İncil birbirlerini tasdik etmektedirler.
Tevrat, Zebur ve İncil birbirlerini tasdik eder, Allah’ın Sözü’nün değiştirilemeyeceğini açıkça belirtirler. İşte birkaç örnek: “Ot kurur, çiçek solar: fakat Allah’ımızın sözü ebediyen durur” (Peygamberlerin kitaplarından, Yeşaya 40:9) “Gök ve yer ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa’dan (Tevrat’tan) en küçük bir harf ya da bir nokta bile eksilmeyecektir” (İncil, Matta 5:18). (İsa dedi ki), ‘Gök ve yer ortadan kalacak, benim sözlerim ise asla ortadan kalkmayacaktır’(İncil, Markos 13:31). (İsa havarilerine dedi ki), “Baba’nın (Allah’ın) Benim adımla göndereceği Yardımcı, Kutsal Ruh (Ruhül-Kudüs), size her şeyi öğretecek, bütün söylediklerimi size hatırlatacaktır” (İncil, Yuhanna 14:26). (Havari Pavlus, kendinden ve diğer havarilerden söz ederken dedi ki), “(Kutsal) Ruh’u alanlara ruhsal gerçekleri açıklarken, Tanrı’nın lütfettiklerini insan bilgeliğinin öğrettiği sözleri değil, (Kutsal) Ruh’un öğrettiği sözlerle bildiririz” (İncil, 1 Korintliler 2:13).
Milattan önce yaşayan peygamberlerin ve M.S. 1 asırda yaşayan havarilerin sözleri, yaptıkları mucizeler ve bulundukları şaşılacak kehanetlerin yerine gelmesiyle doğrulanmıştır. 20. asırda yaşayan biz Mesih İnanlıları da Kutsal Kitab’I (Tevrat, Zebur ve İncil) şahsi tecrübemizle doğrularız. Çünkü Kutsal Kitap sayesinde tek kurtuluş yolunu öğrendik ve Allah’a yaraşır, temiz, ümit dolu ve sevinçli bir hayat yaşamaya başladık. Kur’an’da İncil’in değiştirildiğini belirten hiçbir ayet yoktur!
Kuran’ın bu konuda öğrettikleri.
Yukarıda gördüğümüz gibi, Tevrat, Zebur ve İncil’e göre Allah’ın Sözü değiştirilemez. Kur’an’da İncil’in değiştirildiğini belirten hiçbir ayet yoktur! Gerçi Yahudiler Tevrat’ı sözlü olarak tahrif etmekle (yani, Tevrat ayetlerini yanlış yorumlamak ya de yanlış aktarmakla) suçlanıyor, ama Tevrat metninin asla değişmediği ve değişemeyeceği açıkça belirtilmiştir: “Süphesiz ki, Tevrat’ı biz indirdik (Allah indirdi). Onda hidayet ve nur vardır” (Sure 5:44) (Dikkat: Kur’an ‘vardı’ değil, ‘vardır’diyor; yani Tevrat’ın hala nur ve hidayet kaynağı olduğunu açıkça kabul ediyor).
“…içinde nurla hidayet bulunan ve önündeki Tevrat’I tasdik eden İncil’I verdik”(Sure 5:46). Ayrıca Sure 3:3, 5:68-70, 6:91’e bakınız. Kura’an’a gore müminlerin Tevrat, Zebur ve İncil’e inanması şarttır: “Biz Allah’a, …Musa’ya ve İsa’ya verilenlere ve bütün peygamberlere Rab’leri tarafından verilen kitaplara iman ettik. Onların hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz.” (Sure 2:136, Ayrıca Sure 2:285, 4:136, 29:46’ya bakınız.). Bu ayetten anlaşılıyor ki, Hz. Muhammed bile Kur’an’ı Tevrat, Zebur ve İncil’den üstün saymadı! Kur’an, önündeki Tevrat ve İncil’i (geçersiz kılmak değil), tasdik etmek için indirildiğini defalarca belirtiyor (Sure 10:37, 35:31, 46:12’ye bakınız). İncil ile Tevrat’ın aslı Muhamed’in zamanında kaybolmamıştı. Bunu şu ayetlerden anlıyoruz: “Ey Resul’üm (Muhammed), eğer sana indirdiğimiz kıssa ve haberlerden bilfarz şüphe edecek olursan, senden evvel kitap (Tevrat ve İncil) okuyanlara sor” (Sure 10:94).
"Sen (ey Muhammed) onlara (Yahudilere), 'Eğer sadık iseniz, Tevrat'ı getirin de onu okuyun" (Sure 3:93. Ayrıca Sure 3:70-71, 21:7, 4:47, 2:41, 7:169 ve 29:46'ya bkz.).
Bu Kur'an ayetlerinden anlaşılıyor ki, Tevrat ve İncil Muhammed'in zamanında bozulmamış durumdaydı. Aksi halde, Allah Muhammed'e "bir şüphen varsa, senden önce kitap okuyanlara sor" demezdi. Tanrı, Muhammed'in tahrif edilmiş bir kitaba müracaat etmesini nasıl ister?
Tevrat, Zebur ve İncil'in aslı Allahın Sözü değil miydi? Peki, Kur'an'da Allah'ın Sözü hakkında ne yazıldığına bakalım: "Allah'ın sözlerini değiştirebilecek hiçbir kuvvet yoktur"(Sure 6:34).
"Allah'ın sözlerinde asla bir değişme yoktur" (Sure 10:64). Kur'an'a göre Muhammed önceki kitapları tasdik etmek ve korumak için gönderildi (Sure 5:51). Fakat eğer Tevrat ve İncil değiştirilmişse, Muhammed bunları koruyamamış demektir.
şimdi, sevgili okuyucu, şu iki sonuçtan birini seçmek durumundasın: 1) Ya Allah'ın Sözü (Tevrat, Zebur ve İncil hakkındaki Kur'an ayetleri yanlıştır. 2) Ya da Tevrat, Zebur ve İncil gerçekten değişmemiştir ve böylece her Müslüman onların tüm hükümlerini kabul etmek zorundadır. Kur'an önyargısız okuyan herkes bu ikinci seçeneği tercih eder. Nitekim Ebül-Fazl es-Saudi ve Ebül-Beka Salih el-Caferi gibi en eski ve en saygın Müslüman müfessirler (Kur'an yorumcuları) Hıristiyanların kullandığı Tevrat, Zebur ve İncil'i olduğu gibi kabul etmişlerdir.
Tarihi ve arkeolojik deliller.
Allah'ın kutsal kitaplarını koruma gücünden şüphelenenler için Tevrat, Zebur ve İncil'in değişmediğine dair başka bir sürü kanıt vardır. Ortadoğu'da, bilhassa Mısır kumlarının altında binlerce yıl saklı kalan çok sayıda Kutsal Kitap nüshası keşfedilmiştir. Mesela, 1947 yılında bir Müslüman çoban Filistin'de Lut gölü yakınlarında bulunan bir mağarada 500'den fazla eski el yazmasına rastlamıştır. Bunlardan 100 kadarı M.Ö. 2.yüzyıla ait Tevrat ve Zebur'un çeşitli kısımlarının nüshalarıdır. İngiltere'de Manchester John Rylands Kütüphanesinde muhafaza edilen bu nüshaların metni bugünkü Tevrat ve Zebur'un metninden farksızdır.
M.Ö. 5.yüzyılda Yahudilikten ayrılan Samiriyeliler mezhebi, o zamandan bu yana Yahudilerden tamamen bağımsız olarak Tevrat'ın ilk beş kısmını (Tekvin, Çıkış, Levililer, Sayılar ve Tesniye) okuyorlar. Onların ve Yahudilerle Hıristiyanların Tevrat metinleri aynıdır.
Tevrat ve Zebur'un aslı İbrani dilindedir. Bunun yanısıra Tevrat'la Zebur'un çok eski çevirileri (Mesela, M.Ö. 3.yüzyılda yapılan Grekçe ve M.S. 4. yüzyılda yapılan Latince ve Süryanice çevirileri) mevcuttur. Bazı çeviri hataları hariç, bu çeviriler asıl İbranice metinden farksızdır. Durum, M.S. 1. yüzyılda vahyedilen İncil için de aynıdır. İncil'in aslı Grek dilindedir. İncil'in bazı kısımlarını ihtiva eden ve M.S. 2 yüzyıla ait olan birkaç Grekçe el yazması mevcuttur. Mesela, John Rylands kütüphanesinde İncil'in Yuhanna kısmının bir bölümünü ihtiva eden, M.S. 130 yılına ait bir el yazması vardır. Muhammed'in zamanından önce yazılan, M.S. 3, 4, 5, ve 6 yüzyıla ait yüzlerce İncil nüshası Batı müzelerinde korunmaktadır.
Bundan başka, M.S. 90 yıllarında Roma'daki Mesih İnanlılarının önderi Klement, M.S. 110 yıllarında ölen İgnatyus, Polikarp (M.S. 70-156), Yustin (M.S. 100-163), İreneyus (M.S. 130-200) ve başka birçok eski Mesih İnanlısı bilginin hala mevcut olan eserlerinde İncil'in hemen hemen her ayeti aktarılmıştır. Ayrıca İncil'ín M.S. ilk altı yüzyılda (yani, Muhammed'in zamanında önce) yapılan ve hala mevcut olan Latince, Süryanice, Kıptice, Ermenice, Gotça ve Gürcüce çevirileri vardır. Çeviri hataları hariç, bunların hepsi asıl Grekçe İncil'den farksızdır.
Elbette Musa peygamberin imzasını taşıyan bir Tevrat olmadığı gibi, havarilerin imzasını taşıyan bir İncil de yoktur. Bunların binlerce yıl korunup günümüze kadar gelmesini beklemek insafsızlık olur. Ve unutmayalım ki, Kur'an'ın durumu Tevrat ve İncil'inkinden daha iyi sayılamaz. Muhammed'in mührünü taşıyan bir Kur'an nüshası yoktur. Üstelik eski Müslüman bilginlere gore (1) Muhammed’in döneminde Kur’an birbirlerinden oldukça değişik yedi şekilde mevcuttu. Halife Osman, birbirlerini tutmayan bu Kur’an nüshalarından bir tek metin oluşturduktan sonra bunun dışında kalan her Kur’an nüshasını yaktırmıştır (2). Eski müslüman kaynaklarına göre, asıl Kur’an’da bulunan ama Osman’ın derlemesinde (yani, bugünkü Kur’an metninde) bulunan 3 sure vardır, bazı ayetler de değiştirilmiştir (3). Sahih bir hadise göre (4), Muhammed’in ölümünden kısa bir sure sonra karısı Ayşe’nin yatağının altında saklanmış olan uzun bir Kur’an suresinin tek nüshasını bir evcil hayvan yemiştir!
Bu konuda sahih sayılan en ilginç hadislerden biri ise Müslim’in, Halife Ömer’in rivayetine dayanarak anlattığı şu hadistir: “Allah, Muhammed’e Kur’an’I indirdi ve recim (taşla öldürme) ayeti Allahuteala’nın indirdiği ayetler arasındaydı. Rasulullah (Muhammed) taşladı, ardından biz de taşladık ve Allah’ın kitabında zina yapanın cezası taşlanmaktır. Recim ayeti şöyle yazılıydı: “Yaşlı erkek ve yaşlı kadın zina etmişse, onları mutlaka taşlayın”. Recim ayeti ise ortadan kaybolmuştur ve artık Kur’an’ın hiçbir yerinde bulunmuyor! Üstelik İslam şeriatinin hakim olduğu Ülkelerde hala uygulanan recim (taşla öldürme) cezası, ortadan kaybolmuş bu Kur’an ayetine dayanmaktadır! (5) şunu önemle belirtmek isterim ki, bu bilgiler Hıristiyanların yazılarından değil, seçkin Müslüman bilginlerin derlediği sahih hadislerden alınmıştır).
Yanlış anlaşılmasın. Amacımız Kur’an’ı kötülemek değildir. Ama İncil’in durumu Kur’ankinden daha güvenilirdir. Çünkü Halife Osman’ın Kur’an derlettiği gibi keyfine göre İncil’i toplatıp derletebilen bir halife ya da papa hiç bir zaman olmamıştır. Hatta diyebiliriz ki, İncil nüshalarının arasındaki ufak metin değişiklikleri, İncil metnini kimsenin zorla değiştirmeye kalkışmadığını ispatlamaktadır.
Bkz. Mişkat, cilt 3, sayfa 7-2-705; Tabari ve Beyzavi’nin Sure 3:100, 6:91, 19:35, 28:48, 33:6, 34:18, 38:22 üzerindeki yorum).
Beyzavi, cilt 3, sayfa 104-105 (Sure 2:106 üzerindeki yorum).
Bkz. Mişkat, cilt 3, sayfa 708 (Bu bilgilerin kaynağı Celaleddin’dir).
Bkz. Sahihi Müslim, sayfa 740.
Mişkat, Kitab ül-Hudud, sayfa 301.
Kaynak: Yeni Yaklaşım, '96
Konular
- TESLİS (ÜÇLÜ-BİRLİK) İNANCI HAKKINDA BİR SAVUNMA!
- Hristiyanların Kuran'a bakışı ve değerlendirmesi bu yazıda!
- Müslümanlara Sorumuz: Barnabas/Barnaba Yalanına daha ne kadar sarılacaksınız?
- ''Ama Siz Hristiyanlar biz Müslümanları birer caniymiş gibi gösteriyorsunuz....'' DİYENLERE!
- Siz Hristiyanlar neden Pazar günü ibadet edersiniz?
- Siz Hristiyanlar neden Pazar günü ibadet edersiniz?
- Siz Hristiyanlar neden Pazar günü ibadet edersiniz?
- Hey gidi Hey... Sizin İncilleriniz de Hz.Muhammed Paraklet olarak geçiyor haberiniz yok!
- Bir şey soracağım Özgür; hani yazılarına 1-2 ay ara vermiştin? Bunları babam mı yazıyor?
- İncilleriniz de ''Kadınlar sussun! Onlara Konuşmalarına izin yoktur'' demiyor mu Kafirler!
- Hristiyanlar kadına nasıl bakarlar? Ve Hristiyan bir kadın Nasıl yaşar?
- Teslisin neresini savunabilirsiniz ki? Bence tamamıyla büyük bir saçmalıktır!
- İNCİL’DE KADININ YERİ VE ROLÜ NEDİR? Sadece susun ve konuşmayın mı der?
- Vaftiz olmak nedir?
- Bu sitede ki, vaftiz tartışmalarına son veriyorum!
- Sizinkiler o daha küçücük ''günahsız'' çocukları vaftiz etmiyor mu? Ki ''günahlarından'' arınsın!
- Hem bizim Peygamberimiz köleleri özgürleştirdi. Yani bizim dinimiz de, İslamda kölelik olmaz!
- ''Ama Siz Hristiyan, biz Müslümanları birer caniymiş gibi gösteriyorsunuz...'' DİYENLERE!!!
- Diyalog İslam'ı Hristiyanlaştırmak için değil, Diğer Mezhepleri KATOLİKLEŞTİRMEK İÇİNDİR!
- İncilleriniz de ''Kadınlar sussun! Onlara Konuşmalarına izin yoktur'' demiyor mu Kafirler!
- Müslüman Kardeşler (İhvan'ı Müslimin) Şokta! Mısır'ın en ünlü Din Hocası, Hristiyan oldu!
- Sayın Admin, mesajlarımın kasıtlı olarak yayınlanmaması adi Şerefsizliktir!!!
- Bir Hristiyan nasıl ''Tövbe'' eder? Yada Hristiyanlıkta tövbe var mıdır? Ve nedir?
- Bir Hristiyan nasıl ''Tövbe'' eder? Yada Hristiyanlıkta tövbe var mıdır? Ve nedir?
- Abdest alır mısınız? Bahsettiğim Hakiki abdesttir!! Hristiyanlıkta Abdest Kavramı hakkında
- Gerçekten de Hristiyanlara tuvaleti Müslümanlar mı öğretti? Yoksa birer yalandan mı ibaret!
- Hristiyanlığa göre; Adem, Havva, Şeytan ve Elma! Kısaca bir özeti...
- Gerçekten de Teslis ile Tevhid inancı hakkında bir bilgin var mı? O zaman tıkla ve öğren!
- Kanlı Çağ!
- Bak Özgür efendi, Matta ve Luka da İsa'nın soyu farklı anlatılıyor!Sen ise çelişki yok diyorsun!