Kuran-ı Kerim'in Tarihsel Süreci Hakkında!

Bugün bizler Tevratın, İncil'in, Zebur'un ve Kuran'ın ERKEN DÖNEME ait binlerce güvenilir kopyasına sahip olduğumuz halde orjinallerine sahip değiliz.Kuran'ın Tarihine bakalım ve tam olarak neyin olduğunu görelim.

Muhammed'in Kuran'ı açıkladığında Ve onun takipçileri Kuran ayetlerini kaydederken onları yapraklara kemik üzerine ve ne buldularsa onun üzerine Muhammed'e gelen vahyi kaydettiler. Bu yapraklar, kemikler ve diğerleri Muhammed'in zamanında bir araya getirilmedi. Yani Muhammed öldükten sonra bir araya geldiler.

Bunu ise, Muhammed öldüğünde Ebu Bekir ve bir grup kişiye gidip her şeyi toplamaları ve Muhammed'in söylediklerini not almaları için görevlendirildi. Tüm bunlar bittiğinde o bir kitap formatında düzenlendi, derlendi ve sonunda Muhammed'in eşi Hafsa'ya verildi.

Sonrasında Osman zamanında Kuran yeniden toplandı ve yeniden düzenledi. Yani tekrardan bir araya getirildi. ÇÜNKÜ insanlar Kuran'ı farklı şekilde okumaya başlıyorlardı. Müslüman dünyasında oluşan başka mushaflar vardı. İşte bu anda her şeyi bir araya yeniden toplatıldı ve kopyalandı. Kuran ve tüm el yazmaları tamamen yakıldı ve yok edildi.

Kopyalamış olanlardan bir kopya beş kopya olacak şekilde (bazısı 7 der), tüm Müslüman Dünyasına gönderildi. Bazen şöyle iddia edilir: Topkapı ve Semerkad da bulunan bir yada başka eski Kuran, Osman'ın hala kendi kanının bulunduğu kopyalarıdır.
Bununla birlikte Müslüman uzmanlar sesli harfleri içeren bu Kuranların diğer tarihsel kayıtlarda ki gibi çok net bir şekilde, gerçekte bu kopyaların Halife Osman'dan 3 yüzyıl sonrasına ait olduğu konusunda hemfikirler.

Günümüzde mevcut Kuran yazmalarının en eskisi Muhammed'in ölümünden 70 yıl sonrasına aittir. Benzer şekilde İncil'in el yazmaları ilk yazıldığı tarihten 50 yıl sonrasına tarihlendirilmektedir.

Bu yazı, İncil İsa'dan daha sonra var oldu diyenlere cevaptır.

Konular