Hulûliye

İbn Batuta (703-771) ve diğer bazı tarihçiler bu gruba girenleri “Harranîler” olarak tanımlarlar. Bunların inançlarına göre dünyayı ve içindeki yıldız ve gezegenleri yaratan Allah’tır. Ancak, Allah yaratmış olduğu basit şeylere bürünür. Böylece Harranîler de yıldızları tâzim ederek ve onlara ibadet ederek putperest bir yol takip etmektedirler.

Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, sâbiîlerin tarih boyunca dinlerinde geçirdikleri değişim devrelerini şöylece özetleyebiliriz: Başlangıçta Allah tarafından gönderilen dinden inhiraf etmeleri, ruhanî varlıklara ibadet etmeleri, yıldızları tâzim etmeleri ve onlara ibadet etmeleri, nihayet bu yıldızları temsilen yeryüzünde yaptıkları putlara tapmaları. Aslında sâbiîlerin, Hz. İbrahim’in yolunu seçmeyerek kendisine muhâlefet, hatta düşmanlık etmeleriyle, sapık bir yolda oldukları belirgin bir hal almıştı. Bu olaydan sonra onların iddiaları ne olursa olsun, sahip oldukları inançları tevhid’in temsilcisi olan Hz. İbrahim tarafından reddedilmiştir.

İnsanların, inançlarını ve hayatlarını yönlendirecek vahiyden uzak düştüklerinde, inançlarının ne denli bozulmaya uğradığını, insanların nasıl gruplara bölündüğünü, dinlerinin asılları konusunda bile nasıl kargaşalar yaşandığını görmek için, sâbiîler konusu önemli bir örnektir. Neye, niçin, nasıl inanılması ve ne şekilde ibâdet edilmesi gerektiğini düşünmeyen ve atalarından miras aldıkları geleneksel dinlerini oyuncak edinen insanlar için, sâbiîlik benzeri bir durum kaçınılmazdır. [1]

----------------------------------------------------------------------

[1] Ahmed Kalkan, Kur’an-ı Kerim Kavram Tefsiri.

Konular