Dinler | Konular | Kitaplar

Serbest Kürsü

Ya biz körüz yada Kuran-ı Kerim İncil ve Tevrata değiştirilemez dediği halde değişti diyorlar!

Kur’ân’da Yeralan Yahudiler ve Hristiyanlar İle İlgili Suçlamalar “Tahrif” İle İlgili Değildir

“Onlardan bir grup var ki, Kitâbda olmayan bir şeyi, siz
Kitâbdan sanasınız diye dillerini Kitab’a eğip büker
(uydurdukları sözleri, vahiymiş gibi göstermek için
kelimeleri dillerinde bükerek okur, onları, kitâbın
sözlerine benzetmeğe çalışır)lar ve: ‘O Allah katındandır.’
derler. Oysa o, Allah katından değildir. Bile bile Allah’a
karşı yalan söylerler.” (Al-i İmrân 3:78)

Bu bölümde Kur’ân-ı Kerîm’in Yahudi ve Hıristiyanların Kutsal Kitabı ile ilgili eleştiri ayetlerine bakacağız. Şu bir gerçek ki, Kur’ân’da bu ayetler incelenirse, Tevrât’ın ve İncîl’in değiştirildiği ile ilgili değil, ona inanan insanların sadece yaptığı hatalarla ilgili olduğu anlaşılır.

Gizlemek ve “tahrif etmek” aynı şey değildir.
Unutmak ve “tahrif etmek” aynı şey değildir.
Bilmemek ve “tahrif etmek” aynı şey değildir.
İnanmamak ve “tahrif etmek” aynı şey değildir.

Ya biz körüz yada Kuran-ı Kerim İncil ve Tevrata değiştirilemez dediği halde değişti diyorlar!

Kur’ân’da Yeralan Yahudiler ve Hristiyanlar İle İlgili Suçlamalar “Tahrif” İle İlgili Değildir






“Onlardan bir grup var ki, Kitâbda olmayan bir şeyi, siz
Kitâbdan sanasınız diye dillerini Kitab’a eğip büker
(uydurdukları sözleri, vahiymiş gibi göstermek için
kelimeleri dillerinde bükerek okur, onları, kitâbın
sözlerine benzetmeğe çalışır)lar ve: ‘O Allah katındandır.’
derler. Oysa o, Allah katından değildir. Bile bile Allah’a
karşı yalan söylerler.” (Al-i İmrân 3:78)

Bu bölümde Kur’ân-ı Kerîm’in Yahudi ve Hıristiyanların Kutsal Kitabı ile ilgili eleştiri ayetlerine bakacağız. Şu bir gerçek ki, Kur’ân’da bu ayetler incelenirse, Tevrât’ın ve İncîl’in değiştirildiği ile ilgili değil, ona inanan insanların sadece yaptığı hatalarla ilgili olduğu anlaşılır.

Gizlemek ve “tahrif etmek” aynı şey değildir.
Unutmak ve “tahrif etmek” aynı şey değildir.

Kuran-ı Kerim ve Ehli Kitap hakkında!

“Ama hepsi bir değildir. Kitab’lılar içinde, gece
saatlerinde ayakta durup Allâh’ın âyetlerini okuyarak
secdeye kapanan bir topluluk da vardır. Onlar, Allâh’a
ve âhiret gününe inanırlar, iyiliği emreder, kötülükten
men’ederler; hayır işlerine koşuşurlar.
İşte onlar iyilerdendir.” (Al-i İmrân 3:113-114)

Evet, hepsi bir değildir. Kötü olanlar var, ama aynı zamanda iyi olanlar da vardır. Ak koyunun kara kuzusu da olur. Her dönemden kötü insanların örneklerini bulmak gayet kolaydır. Ama hepsi bir değildir. Kur’ân, daha önceki bölümlerde gördüğümüz, imandan sapmış Yahudiler ve Hıristiyanlardan bahsettiği gibi, gerçek imanını koruyan Yahudiler ve Hıristiyanlardan da bahsetmiştir. Bu gerçek imanlılar Tanrı tarafından takdir görüyorlardı. Gerçek Hıristiyanlar için Kitab-ı Mukaddes büyük önem taşır, çünkü Kutsal Kitap Tanrı’nın sözleri ve inancın tek otoritesi olarak kabul edilir.

Agnostisizm'e Cevap!

(insanın “bilmediği ya da bilemeyeceği . . . teoloji açısından: İnsanın Tanrı bilgisine erişmeyeceği teorisi” inancı [Trueblood, PR, 344])

Immanuel Kant’ın Agnostisizmi

Bilginin İçeriği Zihin Tarafından Yapılanır
Bilgi ve Gerçeklik Arasında Aşılamaz Bir Uçurum Vardır
Kant’ın Agnostisizminin Özeti
Cevap
Agnostisizm Kendi Kendini Çürütür
Zihnin Kategorilerinin Gerçekliğe Tekabül Etmesi: Aksi Takdirde Agnostisizm İfade Edilemez
Öz (Bir Şeyin Kendi İçinde Ne Olduğu) Kabul Edilmeden Varlığın Onaylanması Mümkün Değildir
Kant’ın Epistemolojisi Gerçekliğe Ulaşamaz, Çünkü Gerçeklik ile Başlamaz
Kant’ın Sonuçlarının Kesinliği, Bilimsel Keşifler ile Çürütülmüştür



1A. IMMANUEL KANT’IN AGNOSTİSİZMİ
Imanuel Kant’ın felsefesine göre gerçekliğin kendi içinde bilinebileceği reddedilir. Bu tutumun ulaştığı noktaya agnostisizm denir -eğer gerçekliği bilemezsek, gerçeği de bilemeyiz.


1B. Bilginin İçeriği Zihin Tarafından Yapılanır

Yazılarıma 1-2 ay ara vereceğim! Belki de hiç yazamayacağım!

Sayın okurlarım,

Bu sitede atmış olduğunuz tüm yorumları gördükçe her gün daha şevkle yazılarımı yayınlamayı sürdürdüm. Lakin; sağlık sorunlarımdn dolayı yayınlamış olduğum yazılarıma 1-2 ay, ara vermek zorunda kalacağım. Aslında bir daha ki gün aranızda olup olamayacağımı bile bilmiyorum. Pek ihtimal yok ama Tanrıdan umut kesilmez. Doktorlar için gidişim çok yakında! Ve unutmayın; Tanrı sizi seviyor ve sizin için güzel bir planı var!

Öbür tarafta görüşmek üzere,

ESEN KALIN,

ÖZGÜR !

Matta 7:21 ve gerçekler!

Matta 7: 21
“Bana, 'Ya Rab, ya Rab!' diye seslenen herkes Göklerin Egemenliğine girmeyecek. Ancak göklerdeki Babamın isteğini yerine getiren girecektir.”



Aslında bu ayette sorulması gerekilen bir konu vardır. Baba kimdir? Yani baba derken kimi anlamalıyız? İsa Mesih bunu şöyle açıklıyor:

Yuhanna 10:30: ''Baba ve ben biriz.''

Ancak bu tuhaf değil mi? Hem bana Ya rab Ya rab diye seslenen Göklerin egemenliğine giremeyecek, hemde Babanın yani Babanın ta kendisi olan İsa Mesihin isteğini yerine getirerek gireceğiz. Aslında bu ayeti anlamak için Yakub'un Mektubu 2.Bölüm İman ve Eylem konusunu okumalıyız. Der ki:


İman ve Eylem


14Kardeşlerim, birisi, “Benim imanım var” deyip de sözünü işleriyle kanıtlamazsa bu neye yarar? Bu tür iman onu kurtarabilir mi?

15Eğer bir kardeş ya da kız kardeş çıplaksa, o gün için gerekli yiyecekten yoksunsa,

ATEİZM VE KESİN GERÇEK!

Başlangıçtan beri “kesin gerçekler” sorunu felsefeyi uğraştırmıştır. Tanrı’ya inananlar her zaman; “Bilginin başlangıcı olarak, her şeye, yaşamın her yönüne anlam veren Tanrı’yla başlamadıkça kesin gerçeklere sahip olmak imkansızdır” derler. Bazı modern ateistler bunu reddedip Tanrı olmadan da “kesin gerçeklere” ulaşabileceklerini iddia etmektedirler. İşte bu noktada hatalı olduklarını aşağıdaki noktalarla gösterebiliriz.

Modern ateistler çekinmeden; “Her şey görecelidir” demektedirler. Hepimiz bu iddiayı bir çok kez duymuşuzdur. Bu fikri ilk olarak ahlak konularına, daha sonra da bilimi ve sanatı yorumlarken yaşamın her alanına uygulamışlardır.
Bir şeyin “Kesin Gerçek” olması bizler için standart oluşturur. Kesin bir gerçek bir şeyin gerçek mi sahte mi, yalan mı, doğru mu, siyah mı beyaz mı, sıcak mı soğuk mu, yararlı mı zararlı mı olduğunu anlamamızı sağlar.

Endülüjanslar Mesih'in Lütfunun Tekliğine karşıdırlar!

Roma Piskoposu Leo, Filistinlilere, bu saygısızlığın karşısında olduğunu çok net yazmaktadır: “Birçok azizin ölümü RAB’bin gözünde değerli [Mez. 116:15] olsa bile, hiç de masum olmayan insanların öldürülmesi dünyayı yatıştırmaktadır. Taç, doğrulara verilmemiştir, onu kendileri almışlardır; imanlılar, dayanıklılıklarıyla doğruluk armağanları değil, sabır örnekleri olmuşlardır. Elbette herkes ölür, ölümüyle başkasının borcunu ödemez, çünkü tek bir Mesih vardır. Hepimiz O’nda çarmıha gerildik, öldük, gömüldük ve dirildik.” Bu düşünce hatırlanmaya değer olduğu için, başka bir yerde de tekrarlamaktadır.[1] Elbette bu imansız dogmayı yıkmak için daha net bir şey gerekmez. Augustinus’un, aynı hükmü açıklaması daha az yerinde değildir: “Biz, kardeş olarak birbirimiz için ölsek bile, hiçbir şehidin kanı günahların bağışlanması için dökülmez.

Bırak şu söylediklerini Özgür kardeş, İsa Matta 7:21'de bana ya rab diyen kurtulamaz diyor!

Bazı Müslüman İlahiyatçılar o kadar çok Matta 7:21'i kullandılar ki ... İllallah ettirdiler bana! Ama ben daha sonra ki yazılarım da Matta 7:21 hakkında ki görüşlerimi paylaşacağım, merak etmeyin ben kaçmam. Eğer bir şeyi önceden belirtiyor isem hazırlıklıyımdır. Öncelikle şu ayetleri inceleyelim ve yazıyı okuyalım.

İsa Mesih insanlara kendisi hakkında ne söylemiştir?

İsa Mesih'in ilk takipçileri, İsa Mesih'in Tanrı'nın beden almış hali olduğu konusunda tamamen ikna olmuşlardır. Pavlus şöyle demiştir: " Görünmez Tanrı'nın görüntüsü, bütün yaratılışın ilk doğanı O'dur.... Çünkü Tanrı, tüm doluluğunun O'nda bulunmasını uygun gördü." Yuhanna, İsa Mesih'in dünyayı yarattığını söylemiştir. Petrus şöyle demiştir, "peygamberlerin hepsi O'nunla ilgili tanıklıkta bulunuyorlar. Şöyle ki, O'na inanan herkesin günahları O'nun adıyla bağışlanır."

Evrim VE Hristiyanlık! Unutmayın ama Darwin bir zamanlar Papazdı!

Bu yanıtın amacı, evrime karşı yaratılış tartışmasında bilimsel bir tartışma sunmak değildir. Yaratılışı savunan ya da evrim karşıtı bilimsel tartışmalar için, Answers in Genesis ve Institute for Creation Research’i hararetle tavsiye ederiz. Bu makalenin amacı, Kutsal Kitap’a göre evrime karşı yaratılış tartışmasının neden var olduğunu açıklamaktır. Romalılar 1:25 şöyle bildirir: “Tanrı’yla ilgili gerçeğin yerine yalanı koydular. Yaradan’ın yerine yaratığa tapıp kulluk ettiler. Oysa Tanrı sonsuza dek övülmeye layıktır! Amin.”

Hristiyanların Gözünde Din!

Din, “Tapınılacak bir Tanrı ya da tanrılara inançtır, genelde davranışlar ve törenlerle dışa vurulur” ya da “Genelde ahlak kuralları içeren bir inanç ve tapınma sistemidir” şeklinde tanımlanabilir. Dünya nüfusunun %90’ından daha çoğu bir tür dine mensuptur. Sorun birçok farklı din olmasıdır. Hangisi doğru dindir? Gerçek din hangisidir?

Dinlerin en yaygın öğeleri kurallar ve törenlerdir. Bazı dinler, bir dizi kural, şunları yapın, şunları yapmayanlardan fazlası değildir. Bir insanın o dinin sadık bir izleyicisi ve böylelikle de o dinin Tanrısı’yla doğru bir konumda olan sayılması için bunları yerine getirmesi gerekir. İslamiyet ve Yahudilik bu duruma iki örnek oluşturur. İslamiyet’in yerine getirilmesi gereken beş şartı vardır. Yahudilik’te yerine getirilmesi gereken yüzlerce buyruk ve gelenek vardır. Bu dinlerin ikisi de, bir dereceye kadar, kendi dinlerinin şartlarını yerine getiren kişinin Tanrı’yla doğru bir konum içinde sayıldığını iddia eder.

Hristiyanlar Nasıl Dua Ederler?

Dua Rab’bi çağırmak ve O’nunla konuşmaktır. Muhtaç durumumuzu ona bildirmektir. İsa aracılığıyla Tanrı ile barıştırıldığımızda Kendisiyle olan dostluğumuzu asla ihmal etmeliyiz. O’nunla zaman geçirmeliyiz. Bize söylemek istediklerini dinlemeyi öğrenmeliyiz. Bütün varlığı yaratan ve onlarla irtibata geçmek için kendini açıklamış olan Tanrı’yla ruhsal bir cevaptır dua. Duanın kapsamı yalnızca Tanrı’yla konuşmayı içermemektedir. Tanrı’yı çağırmak ve O’nunla dertleşmek, sonra O’ndan ruhsal anlamda cevaplar beklemek, hiçbir söz söylemeden, yürek derinliğinden O’nu yüceltmek O’na tapınmak ve bütün gereksinimlerimizi O’ndan sürekli istemektir de.

Duanın en güzel örneklerini yine İsa Mesih’in hayatından görebiliriz. İncil’de İsa Mesih’in 17 ayrı bölümde dua ettiğini görüyoruz. Bu dua edişi belki dört ana başlık altında toplayabiliriz.

En güç anlarında;
“İsa da vaftiz oldu…. İsa dua ederken gök açıldı. -Luka 3:21

NEDEN DÖRT TANE İNCİLİNİZ VAR?

İncil kelimesi dilimize Arapça’dan geçmiştir. Orijinal adı Grekçe “evangelion” sözcüğünden gelir. Bu da “sevindirici haber”, “müjde” anlamına gelir. Özellikle ülkemizde neden dört tane müjde kitabının var olduğunu soran ve buna anlam veremeyen birçok kişi var. Dört tane müjde kitabının olmasından dolayı bu kitaplar arasında tutarsızlık olduğunu, aralarında farklar bulunduğunu söyleyen kişilerin sayısı hiç az değil. Bu yüzden neden dört müjde kitabı var ve buradaki temel amaç nedir bunu açıklamak gerekir.

Tanrı’nın Kutsal Kitap’ı oluştururken aynı olayların aktarımı için dört ayrı tanık seçmesinin belirli sebepleri vardır. Bu sebeplerden ilk olarak ele almamız gerekeni hukuki anlamdaki tanıklıktır. Kutsal Yasa’ya dayanan Yahudi hukuk sistemine göre bir olayın geçerliliğinin ispatı için tek kişinin tanıklığı geçersizdir. En az iki ya da üç kişinin tanıklılığı gerekir ki, Kutsal Kitap bu konuda net olarak dört tanık ortaya koymaktadır.

NEDEN DÖRTtA İNCİLİNİZ VAR?

İncil kelimesi dilimize Arapça’dan geçmiştir. Orijinal adı Grekçe “evangelion” sözcüğünden gelir. Bu da “sevindirici haber”, “müjde” anlamına gelir. Özellikle ülkemizde neden dört tane müjde kitabının var olduğunu soran ve buna anlam veremeyen birçok kişi var. Dört tane müjde kitabının olmasından dolayı bu kitaplar arasında tutarsızlık olduğunu, aralarında farklar bulunduğunu söyleyen kişilerin sayısı hiç az değil. Bu yüzden neden dört müjde kitabı var ve buradaki temel amaç nedir bunu açıklamak gerekir.

Tanrı’nın Kutsal Kitap’ı oluştururken aynı olayların aktarımı için dört ayrı tanık seçmesinin belirli sebepleri vardır. Bu sebeplerden ilk olarak ele almamız gerekeni hukuki anlamdaki tanıklıktır. Kutsal Yasa’ya dayanan Yahudi hukuk sistemine göre bir olayın geçerliliğinin ispatı için tek kişinin tanıklığı geçersizdir. En az iki ya da üç kişinin tanıklılığı gerekir ki, Kutsal Kitap bu konuda net olarak dört tanık ortaya koymaktadır.

Eğer İsa Tanrıysa, İncil de Kime Dua Ediyordu!

İsa’yı, gökteki Babası’na dua eden yeryüzündeki Tanrı olarak anlamak için, İsa’nın insan biçimini almadan önce sonsuz Baba ve sonsuz Oğul’un sonsuz bir ilişki içinde olduklarını anlamamız gerekir. Lütfen Yuhanna 5:19-27’i ve özellikle de İsa’nın Baba’nın Oğul’u gönderdiğini öğrettiği 23’cü ayeti okuyun (ayrıca bkz. Yuhanna 15:10). İsa, Beytlehem’de doğduğunda Tanrı Oğlu olmamıştı. O, sonsuz geçmişten beri Tanrı Oğlu’ydu, şimdi de Tanrı Oğlu’dur ve her zaman da Tanrı Oğlu olacaktır.